Yenidoğan Çetesi Soruşturması: Suikast Planı ve Örgütlü Suç İddianamesi

Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Yenidoğan çetesi soruşturması kapsamında hakkında ilk kez duruşmaya çıkartılan 13 sanıktan 6’sı tutuklu 13 sanık hazır bulundu. Savcı ve taraf avukatları da salonda yer aldı. Duruşma başlamadan önce, aralarında Aylin Arslantatar’ın da bulunduğu sanıklar salona girişte tepkiler gösterdi. Sanıkların yoklamaları davayla eş zamanlı olarak alınıyordu.

İDDİANAMEDE ÖRGÜTÜN SİLAHLI HAFİYELİK ÖRGÜTÜ OLDUĞU vurgulandı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, üç kişi müşteki olarak belirtilirken 13 kişi sanık olarak gösterildi. İddianamede, Büyükçekmece’daki Örgütlü Suçlar ve Terör Bürosu’nun yönettiği süreçte Savcı Yavuz Engin’e yönelik planlı suikast girişiminin tüm kaynaklarıyla örgüt tarafından desteklendiği ifade edildi. Bu örgütün, kamu kurumlarıyla ilişkileri bulunan ve teknik bilgiyle desteklenen hareketli bir yapıya sahip olduğu; el bombası, çelik yelek, mermi ve tabanca gibi silahları temin etme kapasitesine sahip olduğu kaydedildi. Liderliğini Mustafa Kemal Zengin’in üstlendiği bu yapılanmanın, üyeler arasında sıkı bir emir-komuta zinciriyle hareket ettiği belirtiliyor. İddianamede ayrıca bu yapının, yargıyı ve adaleti etkilemeye dönük eylemlerde bulunduğu ve mağdur savcının etrafında kabullenilen bir taciz hedefinin olduğu vurgulandı.

“NE OLUR YAVUZ HAYATTA KALMAK İSTİYORSAN DEDİKLERİNİ YAP” Başsavcılık belgelerinde, savcı Yavuz Engin’in 4 Eylül 2024’te Büyükçekmece Başsavcılığı’na yaptığı başvurunun ayrıntılarına yer veriliyor. Söz konusu başvuruda En güvenlikli bölgelerde takip ve gözetleme iddialarıyla beraber, Yenidoğan çetesi soruşturmasıyla ilgili tehdit ve kin saikleri nedeniyle soruşturmanın başlatıldığı anlatılıyor. Engin, 30 Ağustos 2024’te Aylin Arslantatar’ın kendisini aradığını ve suikast planı yapıldığını belirtirken, tetikçilerin tutulduğunu, tutuklu bulunan bazı kişiler hakkında ise tahliye edilmemesi durumunda tehditlerde bulunulduğunu ifade etti. Şüpheli Arslantatar’ın Engin’e “Ne olur Yavuz hayatta kalmak istiyorsan dediklerini yap” şeklinde sözlerle desteklediği iddia edildi.

“KÖTÜ BİR ŞEKİLDE ACİ VERMEK DERDİNDELER” 1 Ekim 2024’te, Arslantatar ve Zengin’in savcının makam odasında bulunduğu belirtiliyor. Zengin’in kendisini İçişleri Bakanlığı eski müsteşarı ve istihbarat görevlisi olarak tanıttığı; devlet içindeki güçlü bağlantılarından söz ettiği ve savcıya yönelik tehdit içerikli ifadeler kullandığı iddia edildi. Görüşmede, gelecek suçluların profesyonel ekiplerden oluşacağı ve savcının ailesinin hedef alınacağı ileri sürüldü. Aile üyelerinin zarar görmesiyle ilgili açık tehditler de savcının ifadesine yansıdı. Zengin’in ailesine yönelik sözlerinde, savcının göreviyle ilgili bir önem taşımadığı ve kişinin yakın çevresinin de tehdit altında olduğu yönünde ifadeler dile getirildi. “Kızını, eşini, annesini, babasını, kız kardeşini, savcı beye acı vermek derdindeler” şeklindeki beyanlar, iddianamede mağdur savcının ailesinin hedef alınabileceğini ortaya koyuyor.

48 YILDAN 100 YIL 6 AYA KADAR HAPİS CEZASI TALEP EDİLDİ İddianamede, Mustafa Kemal Zengin, Aylin Arslantatar ve Gökhan Güler’in, kamu göreviyle ilişkilendirilmiş tasarlayarak öldürmeye teşebbüs ve silahlı örgüt kurma gibi suçlardan yargılanmaları isteniyor. Ayrıca yargıyı etkilemeye teşebbüs, tehdit ve kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi gibi pek çok suça da yer veriliyor. Toplamda 48 yıldan 100 yıl 6 aya kadar hapis cezaları talep edildi; diğer sanıklar için de değişen oranlarda cezaların istenmesi öngörülüyor.