Yaşlı yaşamında arkeoloji tutkusu: Yetişkin öğrencilerin üniversite serüvenini keşfedin; deneyimle öğrenin, merakla yol alın ve geçmişe yeniden dokunun.
Hitit Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü, farklı yaşlarda ve geçmişte farklı görevlerde bulunmuş yetişkin öğrencileri bir araya getirdi. Serap Öncü, Gülay Kaya, Hasan Elatürk, Arif Alper Gençcan, Sultan Uzun ve Selma Ateş gibi isimler, 2024 yılında bu bölümde eğitim görmeye başladı ve derslere düzenli olarak katılarak akademik yolculuklarına devam ediyor.
İlk anda farklı kariyerlere sahip olan bu yetişkinler için arkeoloji yalnızca bir ilgi alanı değil, hayatlarının merkezine yerleşen bir tutku haline geldi. Ders günlerinde fakülte yerleşkesinde geçirdikleri zaman, onların akademik meraklarını yeniden canlandırıyor ve mezuniyet sonrası bu alanda çalışma hedeflerini pekiştiriyor. Serap Öncü, uzun yıllar tarih öğretmenliği yaptıktan sonra arkeolojiye geçiş kararı almasıyla bu süreci somutlaştırdı ve ailesinin desteğiyle yeniden üniversite sıralarına dönmenin heyecanını yaşadı.
“Öğrenmenin yaşı yok.” diyen Öncü, arkeolojiyi kendi hayali olarak kabul ettiğini ve yüksek lisans hedefiyle bu yolculuğa devam ediyor. Dersleri dinlerken hafızasında filmler gibi akıp giden sahnelerle, akşam eve geldiğinde hocaların anlatımlarını hatırlıyor ve bu deneyimin kendisini gençleştirdiğini ifade ediyor.
Öte yandan, emekli asker Hasan Elatürk için bu adım bir kültür muhafızlığı olarak değerlendiriliyor. Anadolu’nun zengin kültürel değerlerini arkeolojiyle korumayı hedefleyen Elatürk, Hitit Üniversitesi’ne kabul edildikten sonra yaş farkının kendisini durdurmayacağını gördüğünü belirtiyor. Yaşıtları ve genç arkadaşlarının aynı heyecanı paylaştığını görmek ise motivasyonunu artırıyor.
“Buraya gelince kararımın ne kadar doğru olduğunun farkına vardım.” diyen Sultan Uzun, lise sonrası bir süre ara verdikten sonra üniversiteye dönmüş ve önce tarih ardından arkeoloji bölümünde ilerleme kaydetmiştir. Stajlar ve yaz dönemindeki kazılar, onun ait olduğu yeri bulduğunu göstermiş ve kendini bu alanda geliştirmek için istekli olduğunu dile getirmiştir.
Üniversiteye dönüş serüveni, yalnızca bir meslek seçimi değil, yaşam boyu öğrenme felsefesinin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bu öğrenciler, arkeolojinin kendilerine sunduğu yeni tecrübelerle hem kişisel hem de mesleki açılımlar peşinde ilerliyorlar.