DOLAR
41,9594
EURO
48,9297
ALTIN
5.331,47
BIST
10.871,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
18°C
İstanbul
18°C
Açık
Perşembe Açık
20°C
Cuma Çok Bulutlu
19°C
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Parçalı Bulutlu
20°C

Yasak Ağacın Meyvesi: Mit ve Bilginin Sınırlarında Çağdaş Bir Okuma

Yasak ağacın meyvesiyle mit ile bilginin sınırlarını çağdaş bir dille sorgulayan derin bir okuma.

Yasak Ağacın Meyvesi: Mit ve Bilginin Sınırlarında Çağdaş Bir Okuma
28.10.2025 07:42
A+
A-

Maçka Sanat Galerisi’nde sergilediği çalışmalar, Adem ile Havva’nın kökenli hikayesini çağdaş sanatın diline taşıyarak bilgiye uzanan yolun bedelini sorguluyor. Bu grup sergi, arzunun üretkenliği ile yasak arasındaki ince çizgiyi gözler önüne seren çok katmanlı bir yolculuk sunuyor ve ziyaretçiye mitleri bugünün düşünsel dinamikleriyle buluşturan bir okuma önerisi getiriyor.

Kökleri derinlere inen başlangıç arzusunun izinde ilerleyen sergi, Adem ile Havva’nın mitolojik anlatısından hareketle “ilk günah”ın ötesine dair bir kavramsal alan kuruyor. Arzu Eş, Ayşen Urfalıoğlu, Bilge Alkor, Defne Parman, Dilara Altınkepçe, Gönül Nuhoğlu, Güçlü Polat, Güneş Çınar, Mengü Ertel, Murat Germen, Ömür Tökgöz, Selin Arslan, Serhat Kiraz, Sinan Tuncay, Studio Pinprick ve Tunç AliÇam gibi çeşitli disiplinlerden sanatçılar çalışmalarıyla, yasak ile bilginin birbirini nasıl beslediğini etkileyici bir diyalog içinde ortaya koyuyor.

Serginin merkezinde yatan tema, “bilgiye uzanma” fikri. Ancak bu uzanış, Tanrı’nın buyruğuna karşı gelen merakla elde edilen bir tehlike ve çekicilik taşıyor. Tunç Ali Çam’ın Dolap adlı eseri, 1950’lerin mutlu aile imgesini bir elma ile buzdolabında saklanan sahneler ve buzdolabı tepesinde patlama sonrası meydana gelen nükleer bulutla birleştirerek bilgi ve arzunun riskli çekiciliğini vurguluyor.

Ömür Tökgöz’ün Malus dizisi, mermerden yapılmış elmalar üzerinden yasak ve özgürlük arasındaki sınırı yalın ve sakin bir atmosferle sorguluyor. Elmaların pürüzsüz yüzeyi ile içindeki altın çekirdekler, bilginin cazibesinin yanı sıra kırılgan doğasını da ifade ediyor. Gönül Nuhoğlu’nun omurga heykeli ise yaşam ve ölüm arasındaki ince gerilimi, insan bedeninin yaratılış ile lanet arasındaki konumunu hatırlatıyor.

“Yasak Ağacın Meyvesi” sergisi, bilgiyi ödemeye cesaret eden herkesi davet ediyor ve son günün 1 Kasım olduğuna dikkat çekiyor. Ya Âdem başka türlü davransaydı? uygulamalarıyla öne çıkan eserlerden Güçlü Polat’ın cam heykeli “What if…”, şeffaf camın çevresinde yükselen spiral formu ve bakır telleriyle izleyiciye şu soruları fısıldıyor: “Ya Âdem başka türlü davransaydı? Ya Havva elmayı hiç uzatmasaydı?” İnsan hatalarını, arzularını ve pişmanlıklarını tek bir bedende görselleştiren bu çalışma, camın geçirgenliğiyle bilgi ve suç arasındaki belirsiz sınırı yeniden düşündürüyor.

Bilge Alkor’un figüratif kompozisyonu, mitin özündeki kadın-erkek ikiliğini farklı bir bakışla ele alıyor. Kırmızı ve mavi tonlarla işlenen iki figür, ayrılık yerine tamamlanmayı çağrıştırıyor ve yaratılışın eril dengesi üzerinde güçlü bir yorum sunuyor. Arzu Eş’in “bölgede muğlaklık hüküm sürer” adlı yapıtında ise mit, izleyiciyle kurulan diyalogda yeniden şekilleniyor ve “Bir başlangıcı yeniden düşünebilir miyiz?” sorusunu gündeme taşıyor. Adem ile Havva’nın hikâyesi bu defa cezadan çoğalıp yeniden doğuşun, bilginin ve özgür iradenin simgesine dönüşüyor.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.