Yalçın Gökçebağ, Anadolu’nun renklerini genç ressamlarla buluşturuyor; resim yarışmasıyla geleceğin sanatçılarını destekliyor, ilham verici bir yol gösteriyor.

Görüntü sanatları alanında iz bırakan Yalçın Gökçebağ, Anadolu’yu kendi üslubuyla kaydeden eserlerini paylaşan genç ressamlar için bir yarışma başlattı. Başvurular 1 Kasım’a kadar sürecek ve bu süreç resim üretimini özendirmek adına bir umut kapısı oluyor. Gökçebağ ile stüdyosunda yapılan sohbetler, yarışmanın amacı ve gençlerin bu süreçten nasıl faydalanabileceği üzerinde odaklandı.
Resim yarışması fikri nasıl doğdu? Kendilerine para kazanmaktan çok, gençlere yol gösterecek bir alan oluşturma hedefiyle yola çıktığını belirten sanatçı, geçmişte Devlet Resim Heykel Yarışması ve DYO gibi yarışmaların gençlere kapı araladığını hatırlatıyor. Ödülün yanısıra eserin sergilenmesi de bir başarıdır diye ekliyor ve boya masraflarının giderek yükseklediğini, bu yüzden üretimin maddi olarak da desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Bu düşünceyle yarışmanın doğduğunu ifade ediyor.
Genç ressamlar bugün resim üretimini nasıl görüyor? Gökçebağ’a göre yarışmalara olan ilgi yüksek ve başvurular önceki yıla kıyasla daha da ciddi. Küçük yaştan itibaren yarışmalara katılan gençler, “kim hak ediyorsa o alacak” düşüncesiyle hareket ediyor ve bu da onları motive ediyor. Başvuru yaşını yükseltmeleri, daha deneyimli bir kadroya erişim amacı taşıyor. Kendisi, sanat dünyasında kalıcı bir iz bırakma arzusuyla çalışmalarını sürdürüyor.
Sizi ressam olmaya yönelten kırılma anı nedir? 1974 yılında Ankara’da yaşanan bir trafik kazası sonrasında uzun bir dinlenme dönemi geçiren Gökçebağ, çocukluk anılarından beslenen bir döneme dönerek köy ve geçmişe ait hatıraları resmine taşımanın yolunu bulur. “Çocukluk anıları güzelleşir; onları anlatmak için çalıştım” diyor ve bu süreçte amacını iyi resimler yapmak ve takdir görmek olarak belirtiyor. Sanatın alkış isteyen bir uğraş olduğunun altını çiziyor.
Anadolu’yu tasvir etmek bugün ne ifade ediyor? Anadolu’nun doğal dokusunu, tarım ve verimlilik bağlamında yorumluyor: Karadeniz’in çay bahçelerinin hâlâ varlığını sürdürdüğünü, Mersin ve Denizli gibi bölgelerde üzüm bağlarının ve portakal bahçelerinin eski canlılığını koruduğunu belirtiyor. Bu coğrafyada keşfedilecek hala pek çok tema olduğuna inanıyor ve bunları resmine yansıtmayı sürdürüyor.
Şu anki motivasyonunuz nedir? Her gün çalıştığını ve sabah 11’den akşam 7’ye kadar atölyesinde çalışmalarını sürdürdüğünü belirtiyor. Bundan sonrası için de daha erken saatlerde işe başlama planı yapıyor. Sanatta süreklilik ve emek her zaman ön planda; “En az 250 resim” fikriyle üretimini sürdürmenin önemli olduğunu ekliyor. Bugüne kadar binlerce tablo ürettiğini söyleyen sanatçı, Van Gogh’un yoğun üretimiyle ilham aldığı disiplini örnek gösteriyor ve sürekli çalışmanın kalıcılığı sağlayacağını vurguluyor.