Vize krizi ve randevu sıkışıklığıyla Türk iş dünyasının maliyetleri; süreci anlamlandıran, çözüm odaklı bir analiz.
Türkiye’den Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, İngiltere ve ABD’ye yönelik iş seyahati ve eğitim amaçlı ziyaretlerde karşılaşılan vize zorlukları, Türk iş dünyasının gündeminde kritik bir engel olarak öne çıkıyor. Randevu bulmanın ve süreci hızlandırmanın maliyeti, sadece başvuru ücretleriyle sınırlı kalmıyor; ek danışmanlık ve ekspres hizmetlerle toplam giderler katlanıyor.
ABD’ye gitmek isteyenler için vize ücreti 185 dolar olarak belirtilirken, ekspres vize (hızlı işlem) talep edenler ek olarak yaklaşık 400 dolar daha ödemek durumunda kalıyor. İngiltere vizesi için standart ücret yaklaşık 180 dolar; 1-5 gün içinde hızlı sonuç isteyenler ise 500-1000 pound arası ek giderlerle karşı karşıya kalıyor. Schengen vizesi ise 90 euro olarak belirtiliyor. Vize süreleri ve ülkeler arasındaki farklılıklar, iş dünyasının uluslararası bağlantılarını belirgin biçimde etkiliyor.
İş dünyasının en öncelikli sorunları arasında yer alan vize sorunu, özellikle sık seyahat eden iş insanları için acilen çözülmesi gereken bir konu olarak görüldü. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, randevu sisteminin hızla iyileştirilmesini ve hızlı/uzun süreli vizelerin uygulanmasını talep ediyor; AB’nin Türk vatandaşlarına Schengen vizesi konusundaki kolaylaştırıcı adımlarının da bu süreci tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğini belirtiyor. AB vizesiz seyahat hedefi ise, vize sorunlarının kalıcı olarak çözümlenmesi için nihai bir hedef olarak dile getiriliyor.
Ticari sırlar ve belgelerin sorulması konusundaki şikayetler de artıyor. İngiltere ile yürütülen STA müzakereleri kapsamında, iki günlük iş görüşmeleri için tapu kaydı, anne-babalarının mezun olduğu okullara kadar hangi bilgilerin istenebileceği gibi konular gündeme geliyor. Türkiye’deki iş insanlarının bu süreçte karşılaştığı maliyetler; fotokopi, kurye ve belgelerin hazırlanması gibi ek giderleri de kapsıyor. Ayrıca ticari sır kapsamındaki bilgilerinin talep edilmesi de dile getirilen sorunlar arasında yer alıyor.
İTO Başkanı’nın vurguladığı gibi, randevu sistemi çözülmediği ve işlemler hızlandırılmadığı sürece Türk iş dünyasının ihracat potansiyeli ve rekabet gücü olumsuz etkilenebilir. İstikrarlı bir çözüm, hem randevu akışını kolaylaştıracak hem de iş seyahatlerinin maliyet ve süre açısından öngörülebilir olmasını sağlayacaktır.