Van Gölü’nde çekilme ve çevresel endişeler hakkında bilgi alın, ekosistem üzerindeki etkileri ve korunma çabalarını keşfedin.
İklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle birlikte, kuraklık nedeniyle Van Gölü’nde yaşanan dramatik gerileme, bölge ekosistemini ve yerel halkı derinden etkiliyor. Alan kaybı, gölün toplam yüzölçümünü ciddi şekilde azaltarak, yaklaşık 3.712 kilometrekarelik devasa sahanın küçülmesine neden olmaktadır. Bu alan, hem Türkiye’nin en büyük gölü hem de dünya genelinde önemli sodalı göller arasında yer almasıyla büyük bir öneme sahiptir.
Gölün çekilmesiyle birlikte, bölgeye özgü turizm faaliyetleri ve yerel yaşam biçimleri köklü değişimlere uğramakta. özellikle dalış turizmi için büyük ilgi gören gölde, yaşanan yüzeysel gerileme, ziyaretçiler ve balıkçılar için yeni zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Günümüz şartlarında, göl üzerindeki su seviyesinin düşüşü, doğal yaşam alanlarının daralmasına ve ekosistemin bozulmasına neden olmaktadır.
Van Gölü’nün çekilme süreci, bölgede yaşayan yaklaşık 3 bin nüfuslu Gölağzı Mahallesi ile 2 bin nüfuslu Kasımbağı Mahallesi arasındaki mesafeyi dramatik biçimde değiştirdi. Eskiden yaklaşık 4 kilometrelik kara yolu ve göl üzerinden tekne ulaşımıyla birbirlerine bağlı olan bu iki mahalle, günümüzde sadece 1 kilometrelik yaya mesafesine indirgenmiş durumda.
Bu değişiklik, bölge halkının günlük yaşamını köklü biçimde etkiledi. İnsanlar artık kolayca yaya olarak birbirlerini ziyaret edebiliyor, ulaşımda kolaylık sağlanıyor. Ayrıca, göl üzerindeki çekilmenin boyutları, bölgeyi havadan alınan dron görüntüleriyle detaylı şekilde belge altına alınmaktadır.
Gölağzı Mahallesi Muhtarı Yücel Çalışır, bölgedeki değişimi ve göldeki çekilmeyi yakından takip eden bir isim. Çalışır, yaptığı açıklamada, “30 yıl önce balıkçılık faaliyetleriyle uğraşırken, şimdi ise gölün çekilmesi nedeniyle balıkçılık yapamaz hale geldik. Ayrıca, yaklaşık 5 yıl öncesine kadar flamingoların konaklama alanı olan bu bölge, artık büyük ölçüde kurudu ve doğal yaşam alanlarımız daraldı” ifadelerini kullandı.
Çalışır, “Göl çekilmesiyle birlikte, Kasımbağı Mahallesi ile sınırlarımız birleşti ve bölge halkı olarak yeni yaşam biçimlerine uyum sağlamak zorunda kaldık. Artık yürüyerek karşılıklı ziyaretler yapabiliyoruz, bu da bizi hem sevindiriyor hem de göldeki dramatik gerilemenin bizleri ne kadar endişelendirdiğini gösteriyor” dedi.
Gölün ekolojik dengesindeki bozulma, bölgedeki doğal yaşam ve yerel halkın yaşam kalitesi üzerinde ciddi etkiler yaratmaya devam ediyor. Bu durum, bölgenin sürdürülebilirliği ve geleceği açısından da önemli bir uyarı niteliğinde.