Urartuların sancağına dair derin bir keşif: Çavuştepe Kalesi’nde sapan taşları ve bu yapıların ilk aşamalarını aydınlatan bir inceleme.
Gürpınar ilçesinde Urartu Krallığı döneminin en parlak yıllarından Çavuştepe Kalesi’nde yürütülen kazı ve restorasyon çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle sürüyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında yürütülen ekip, yeni bulgulara imza attı.
Depo yapılarına odaklanan çalışmalar çerçevesinde, yumurta büyüklüğünde sapan taşları ortaya çıkarıldı. Bu taşlar, urartu döneminde savaşların yanı sıra kale savunması ve avcılıkta da kullanıldığı değerlendiriliyor. Çavuşoğlu, bu buluntuların Urartu arkeolojisinde bir ilk olduğunu belirtti.
“URARTU ARKEOLOJİSİNDE BİR İLK” ifadesiyle açıklanan bulgular, yaklaşık 30 kişilik uzman ekibin yürüttüğü çalışmalarda netleşti. Kazıların özellikle depo binaları ile uç kale arasındaki mekânlarda yoğunlaştığını dile getiren ekip, duvar koruma tedbirleriyle mekanların ayakta kalmasını hedefliyor. Urartuların inşa biçimlerini taklit ederek kerpiç kullanımıyla koruma sağlanması planlanıyor.
Bulunan sapan taşları hakkında edinilen bilgiler de dikkat çekici. Sapan taşlarının sura yakın bir bölgede yığıntı halinde bulunması, cephanelik benzeri bir köşede toplandıkları anlamına geliyor. Yığın, hem dere yataklarından gelen çakılları hem de kil üzerinde yumurta büyüklüğüne yakın taşları içeriyor. Bu bulgu, sur savunması ve savaşlarda kullanılan bir teçhizatın depolandığını gösteriyor.
Çavuşoğlu, sapan taşlarının neolitik çağdan beri kullanımda olduğunu hatırlatarak, “Çavuştepe Kalesi’nde sapan taşlarının yığıntı olarak bulunması, Urartu arkeolojisinde bir ilk” dedi. Sapanlar, Filistin Sapanı olarak da bilinen tasarıma işaret ediyor ve 200 metreye kadar isabetli atışlar yapabildiği, menzilinin ise yaklaşık 400 metreye kadar çıktığı belirtiliyor.
Röportaja göre çalışmalar, yeni buluntuların I. Urartu döneminin savunma ve günlük yaşam uygulamalarını aydınlatmasına katkı sağlayacak. Sapan taşlarının yanı sıra çok sayıdaki çanak-çömlek, bronz ok uçları, aletler ve hayvan kemiklerine de ulaşıldı.