Uluslararası Adalet Divanı danışma görüşü ve UNRWA korunması: Türkiye’nin katılımıyla genişletilmiş değerlendirmenin ana başlıklarına odaklanan kapsamlı analiz.
Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) danışma görüşüne ilişkin yazılı açıklama, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü uygulamaların uluslararası yükümlülüklere aykırılık iddialarını net bir şekilde ortaya koydu. Açıklamada, UAD’nin görüşünün, insanlık için hayati öneme sahip yardımların ulaştırılmasını engelleyen uygulamaların ve BM tesisleri ile personelinin hedef alınmasının, uluslararası hukuka aykırı hareketler olduğunun altını çizdiğine vurgu yapıldı. Ayrıca, İsrail hükümetinin işgal altındaki bölgelerde BM ile UNRWA’nın yetkilerini ve varlığını zayıflatmayı amaçlayan girişimlerinin de hukuksuz bulunduğu ifade edildi. Türkiye’nin konuyla ilgili yazılı ve sözlü açıklamalarda bulunduğu kaydedildi ve Türkiye’nin Filistinli halkın yanında durmaya devam edeceği belirtildi.
UAD, BM kurulumlarına yöneltilen kısıtlamalar konusunda danışma görüşünü açıkladı – UAD Başkanı Iwasawa Yuji, görüşü Lahey Barış Sarayı’nda gerçekleştirilen oturumda okudu. Oturuma, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi ile TBMM Hukuk Heyeti adına yetkililer, BM temsilcileri ve Filistin tarafının avukatları katıldı. Mahkeme, İsrail tezlerini savunan bazı ülkelerin ileri sürdüğü itirazları reddederek, görüşün tamamen hukuki nitelikte olduğunu ve siyasi ya da araçsallaştırılmış bir mütalaa olmadığını vurguladı.
UNRWA’nın hayati rolü – UAD, UNRWA’nın 1949’daki kurucu amacını hatırlatarak, İsrail işgali altındaki Filistinli mültecilerin temel insani yardımlara erişimini sağlayan kritik bir kurum olduğuna değindi. 8 Ekim 2023 sonrası yüz binlerce kişinin yerinden olduğu, konutlar ve altyapıların zarar gördüğü, Gazze’de onlarca yardım görevlisi ve BM personelinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı. UAD, UNRWA’nın tarafsızlık ilkesini yitirdiğine ilişkin İsrail iddialarını inceleyen BM’nin bağımsız kurumları ve komisyonlarının iddiaları doğrulamadığını belirtti. Ayrıca, Gazze’deki insani yardım dağıtım merkezlerinin etkinliğiyle ilgili endişelerin çeşitli kuruluşlarca tespit edildiğini kaydetti.
Açlığın silah olarak kullanılması yasaktır – UAD, Gazze’ye insani yardımların girişini zorlaştıran İsrail adımlarını ve BM/UNRWA ile diğer uluslararası organizasyonların yardımlarının akışını kısıtlayan uygulamaları eleştirdi. Uluslararası teamül hukuku gereği açlığın bir savaş aracı olarak kullanılmasının yasak olduğuna dikkat çekti ve yoğun nüfuslu alanlarda yardım akışını engelleyen politikaların bu ilke ile bağdaşmadığını vurguladı.
UNRWA’nın dokunulmazlığı ve bağımsızlığı – UAD, BM Şartı’nın 105. maddesi gereğince UNRWA’nın dokunulmazlık ve ayrıcalıklarla korunması gerektiğini, okul, bina ve hizmetlerin de bu kapsamda olduğunu ifade etti. İsrail’in bu dokunulmazlıklara saygı göstermesi gerektiğini ve BM ile iyi niyetli işbirliği içerisinde hareket etmenin yükümlülükler arasında olduğunun altını çizdi. UNRWA’nın kısıtlanması veya faaliyetlerinin engellenmesi durumunda hakların korunmasının zedeleneceği kaydedildi.
Tel Aviv yönetiminin görüşe yönelik tepkisi – İsrail Dışişleri Bakanlığı, UAD’nin danışma görüşünü reddetti ve bunun siyasi yaptırımlar amacı taşıdığını savundu. Bakanlık, görüşün İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia ederek herhangi bir zarar vermeyi hedefleyen bir girişim olarak nitelendirdi.