Türkiye’nin Turizmdeki Rekabet Gücü ve Kartlı Ödeme Analizi 2024

Visa’nın gerçekleştirdiği Akdeniz Bölgesi Turizm Analizi, Türkiye’nin turizm sektöründeki güçlü konumunu ve rekabet avantajını detaylı biçimde ortaya koyuyor. Bu kapsamda yapılan araştırma, 2024 yılında Türkiye’de kart kullanımının Euro bazında %5 oranında artış gösterdiğini ve kartlı ziyaretçi sayısındaki büyümenin ise %16 seviyesine ulaştığını gösteriyor.

Son beş yıl içerisinde Akdeniz bölgesinde turizm gelirlerini en fazla artıran ikinci ülke konumunda olan Türkiye, bu başarıyı sürdürülebilir kılmak adına önemli adımlar atmaya devam ediyor. Analiz verileri, bölge genelinde yabancı kart harcamalarının yaklaşık olarak iki katına çıktığını ve Türkiye’nin bu büyümenin üzerinde bir performans sergilediğini ortaya koyuyor.

2024 yılı verilerine göre, sağlık turizmi segmenti, bölgedeki toplam turizm harcamalarının %2’sini oluştururken, Türkiye’de bu oran %7 seviyesine ulaşmış durumda. Bu da ülkemizin sağlık alanında stratejik bir avantaj sağladığını ve bu alandaki gelişmelerin turizm gelirlerine olumlu yansıdığını gösteriyor.

Visa Türkiye Genel Müdürü Sayın Samile Mümin, “2024 yılında ülkemizi ziyaret eden her beş turistten birinin 2023’te de Türkiye’yi tercih ettiği ve bu turistlerin ortalama kart kullanımlarının genel ortalamaya kıyasla yaklaşık %74 daha yüksek olduğu” bilgisini paylaştı. Ayrıca, yabancı turistlerin kart harcamalarının artış gösterdiğine ve bu durumun ülke ekonomisine katkısına vurgu yaptı.

Öte yandan, Güney Avrupa Danışmanlık ve Analitik Başkanı Sertan Şener, “Son beş yılda bölgedeki ülkeler arasında kartlı harcamaları en fazla artıran ikinci ülkenin Türkiye olduğunu” belirterek, özellikle yeme-içme, ulaşım, market ve sağlık sektörlerinde kaydedilen büyümenin Türkiye’nin turizm başarısında önemli bir etken olduğunu ifade etti. Ayrıca, sağlık harcamalarının toplam turizm gelirlerine katkısının, bölge ortalamasının üç katını geçtiğine dikkat çekti.

Türkiye’de 2024 yılında en yüksek kartlı harcama yapan ülkeler arasında Körfez Ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Türki Cumhuriyetler yer alıyor. Körfez ülkelerinden gelen ziyaretçilerin %75’lik kısmı İstanbul’da kart kullanırken, Trabzon ve Bursa gibi şehirlerde de yoğunluk gözlemleniyor. ABD’den gelen turistler ise özellikle İstanbul, sahil bölgeleri ve Kapadokya’yı tercih ediyor. İngiltere’den gelen turistler ise Antalya, Muğla ve İstanbul arasında dengeli bir kart kullanımı sergiliyor.

Türkiye’nin turizm büyümesine en büyük katkıları sağlayan ülkeler arasında İngiltere, Almanya ve ABD öne çıkarken, toplam harcamaların önemli bir bölümü konaklama, yeme-içme ve market harcamalarından oluşuyor. Bu kategoriler toplam turizm gelirlerinin yaklaşık %36’sını, perakende alışverişleri ise %33’ünü temsil ediyor. Körfez Ülkeleri’nden gelen turistler özellikle giyim ve aksesuar harcamalarıyla dikkat çekerken, ABD’den gelen ziyaretçiler kuyum ve aksesuar alanında öne çıkıyor. İngiltere ve Türki Cumhuriyetler ise sağlık harcamalarında ön plana çıkıyor.

2024 itibarıyla, yabancı kart harcamalarının %88’i Türkiye’nin yedi ana ilinde gerçekleşti. İstanbul, Antalya, Muğla, İzmir, Aydın, Trabzon ve Nevşehir, en önemli destinasyonlar olarak öne çıkarken, Körfez ülkeleri ziyaretçilerinin büyük bölümü İstanbul’da yoğunlaşıyor. Muğla’da İngiltere ve Almanya’dan gelen turistler, Antalya’da ise İngiltere, Almanya ve Türki Cumhuriyetler’den misafirler öne çıkıyor. İzmir ve Aydın ise özellikle ABD’den gelen turistlerin harcamalarına ev sahipliği yapıyor. Trabzon’un tamamı Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçiler tarafından ziyaret edilirken, Nevşehir’de ise Japonya ve Çin gibi Asya ülkelerinden gelen turistler ile Latin Amerika ülkelerinden katılımcılar dikkat çekiyor.

Bu veriler, Türkiye’nin turizm gelirlerinde çeşitlenmenin arttığını ve farklı coğrafyalardan gelen turistlerin belli bölgelerde yoğunlaştığını net bir biçimde ortaya koyuyor. Ayrıca, İstanbul’un, yıl boyunca toplam turizm gelirlerine en büyük katkıyı sağlayan şehir olmasının yanı sıra, özellikle üçüncü çeyrekteki yüksek kart kullanımı ve kış aylarında turizme yaptığı katkı, bölgesel ve mevsimsel farklılıkların da dikkat çektiğini gösteriyor.