MKYK sonrası güncel perspektifle Türkiye’nin terörle mücadele ve Gazze politikalarını inceleyen derin analiz ve değerlendirme.

MKYK toplantısının ardından yapılan açıklamada, Sarıkamış şehitleri için bir kez daha rahmet dile getiriliyor ve süreç raporlarının teslim edildiği vurgulanıyor. Meclis’te yürütülen terörle mücadele çalışmalarının önemli bir aşamaya geldiği belirtilirken, komisyon üyelerinin ve Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’a olan teşekkürler ifade ediliyor; farklı görüşlerin diyalektiyle değerlendirilmesi gerektiği dile getiriliyor.
Türkiye’nin demokrasi birikimini ortaya koyan çalışmada, kutsal birliğin terörsüz bir günün hedeflendiği mesajı ön planda. Bu bağlamda, terörün amacına ulaşması engellenmiş durumda ve terörle mücadelede milletin ferasetiyle sağlanan kararlılık vurgulanıyor.
TÜRKİYE’DE BİR IRK KAVGASI KONUSU DEĞİL mottosu eşliğinde, Türkiye’nin birliğinin korunması ve teröre karşı dayanışmanın sürdürülmesi gerektiği bir kez daha ifade ediliyor. Milletin devlete olan güveni ve federal olmayan yaklaşımın önemi üzerinde duruluyor; güvenlik güçlerinin fedakârlıkları ile terörün engellenmesine olan inanç pekiştiriliyor.
Raporlarda yer alan görüşler arasındaki farklılıklar doğal karşılanırken, Cumhur İttifakı’nın ortak ilkelerinin benzerlik gösterdiği, bölgedeki barış ve güvenliğin sağlanması adına bir iradeyle hareket edildiği dile getiriliyor. Özellikle fesih süreci ve silahların bırakılmasıyla ilgili fiilî adımların hayata geçmesinin öncelendiği belirtiliyor.
Fesih konusunun retorikten çıkarılıp uygulanabilir bir sürece dönüştürülmesi gerektiği vurgulanırken, terör örgütünün Suriye’deki yapılarla ilgili değerlendirmelerde tenkit ve uyum arasındaki dengeye dikkat çekiliyor. SDG’nin Türkiye için bir tehdit olduğu belirtilirken, 10 Mart mutabakatına uyumun önemi ve bu çerçevenin bölgenin istikrarına hizmet etmesi gerektiği ifade ediliyor.
Gazze konusuna ilişkin olarak, şu anda devam eden ateşkesin durumuna dikkat çekilirken, hatların geçici olduğunu ve ateşkeste ihlallerin önlenmesi için gerekli adımların atılması gerektiği hatırlatılıyor. Gazze’deki kardeşlerimizin hak ve onurunu koruma amacıyla yapılan çalışmalara sürekli vurgu yapılıyor.
SORU-CEVAP bölümü kapsamında, SDG’nin entegrasyonu ve ferdi entegrasyonun önemi üzerine yapılan açıklamalarda, bütün devlet kurumlarının uyum içinde çalıştığı ve Cumhurbaşkanı iradesinin esas alındığı ifade ediliyor. SDG’nin Türkiye’nin güvenliği açısından tehdit oluşturduğu tespitine dayalı olarak, konunun nitelikli ve kapsamlı bir çerçevede ele alınacağı dile getiriliyor.
BDK ve mutabakatlar bağlamında, Türkiye’nin dış politika çizgisiyle uyum içinde hareket edildiği, terörsüz bölge hedefine yönelik çalışmaların hız kazanması için gerekli adımların atıldığı belirtiliyor. Ancak, mutabakat maddelerinin uygulanabilirliğinin artırılması gerekliliği de özellikle vurgulanıyor.
Gazi konularına dair güvenlik ve insani yardımların koordineli bir şekilde sürdürüleceği, milletin egemenliğine yönelik tehditlere karşı kararlı duruş sergilenmesi gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, siyasi tartışmalarda Atatürk konusunun istismar edilmemesi gerektiğine dair çağrılar yapılarak, ortak akıl ve sağduyunun ön planda tutulması gerektiği hatırlatılıyor.