Türkiye’nin NATO’daki yeni temsilciliği ve güncel güvenlik gelişmelerini keşfedin. Son dakika haberleri ve analitik bilgilerle güvenlik ortamını yakından takip edin.
Uluslararası güvenlik alanında tarihi bir döneme imza atan Türkiye, NATO tarihinde ilk kez Brüksel’deki NATO Uluslararası Askeri Karargâhı’nda (International Military Staff-IMS) temsil edilmek üzere yüksek düzeyde bir görevlendirmeye sahip oldu. Bu yeni gelişme, ülkemizin ittifaktaki etkinliğini ve askeri diplomasi alanındaki kararlılığını güçlendirmektedir.
Güvenlik ve savunma alanında kritik öneme sahip bu atama kapsamında, NATO’nun İş Birliği ile Güvenlik Direktörü (Director of Cooperative Security) görevine Tuğgeneral Eray Üngüder seçilmiştir. Generalimiz, görev süresi boyunca, NATO’nun ortaklık politikalarının geliştirilmesi, uluslararası askeri iş birliklerinin güçlendirilmesi ve sınır ötesi istikrarın sağlanması gibi alanlarda önemli çalışmalar yürütecektir. Bu atama, Türkiye’nin NATO içindeki stratejik konumunun ve uluslararası güvenliğe katkısının güçlenmesine büyük katkı sağlayacaktır.
Bu gelişme, ülkemizin bölgesel ve küresel güvenlik konularında aktif ve etkili bir rol üstlenmesine olanak tanımakta, NATO’nun barış ve istikrarını koruma yolundaki kararlılığını yansıtmaktadır. Türkiye, NATO’nun güçlü ve güvenilir bir müttefiki olarak, ortak güvenlik hedeflerine ulaşmada öncü rolünü sürdürecektir.
İsrail’in Suriye üzerindeki hava saldırılarını kesinlikle tasvip etmiyoruz. Bu tür operasyonlar, bölgedeki istikrarı derinden sarsmakta ve genel güvenlik ortamını olumsuz yönde etkilemektedir. Uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler de, birçok ülke gibi, bu saldırıların derhal durdurulması ve bölgedeki barışın korunması çağrısında bulunmuştur.
Hava harekatlarının bölgedeki gerilimi artırdığı ve sivillerin yaşamını tehdit ettiği açıktır. Bu nedenle, kalıcı ve yapıcı çözümler için diplomatik yolların ön planda tutulması önemlidir. Türkiye, bölgenin istikrarı ve barış ortamının tesisi adına, tüm tarafların sağduyulu davranmasını ve çatışmaların sona erdirilmesini desteklemektedir.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ilan ettiği sözde Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırları içerisinde yeni bir NAVTEX ilan edilmesine ilişkin şu aşamada herhangi bir resmi bildirim bulunmamaktadır. Ancak, söz konusu parselin önemli bir kısmı, Türkiye’nin kıta sahanlığı sınırları içinde yer almaktadır. 18 Mart 2020 tarihinde BM’ye bildirdiğimiz kıta sahanlığı sınırlarımız dikkate alınarak, bu bölgedeki olası herhangi bir ihlal, derhal ve kararlı bir şekilde sahada engellenecektir.
Valaris DS-9 isimli sondaj gemisi halen sözde 10’uncu parselde faaliyet göstermektedir. Ancak, bu bölgenin Türk kıta sahanlığıyla herhangi bir çakışması bulunmamaktadır. Türkiye, hakkını ve menfaatlerini her zaman koruma konusunda kararlı duruşunu sürdürecektir.
Pakistan ve Hindistan arasındaki gerginlikleri yakından takip ediyoruz. Bölgede yeni çatışma ve istikrarsızlık istemiyoruz. Taraflar arasında yaşanan tansiyonun bir an önce yatışması ve bölgesel barışın sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, iki ülke arasında diyaloğu teşvik etmek ve benzer olayların tekrar yaşanmaması adına terörle mücadele ve güvenlik mekanizmalarının kurulmasını temenni ediyoruz. Türkiye, bölgesel barış ve güvenliği destekleyen yapıcı adımların atılmasını her zaman savunmaktadır.
Milli Savunma Bakanlığı Sözcüsü ve Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, yaptığı haftalık basın bilgilendirmesinde, Suriye sınır bölgelerinde yürütülen operasyonlar hakkında önemli bilgiler verdi. Aktürk, “8 Ocak’tan itibaren sürdürülen tünel imha faaliyetleri kapsamında, Tel Rıfat bölgesinde yaklaşık 96 kilometre uzunluğunda tünel ve Menbiç bölgesinde ise 104 kilometrelik tünel tespit edilip imha edilmiştir. Bu operasyonlar, bölgedeki terör ve illegal yapıların inşasına karşı kararlılıkla devam etmektedir” dedi.