Türkiye’deki Fransız yatırımları ve Fransa-Türkiye ortaklıklarının 2020–2024 güncellemesiyle ekonomik ve sosyal katkılar derinleşiyor.

CCEF’in prepare ettiği rapor, Fransa Dış Ticaret Danışmanları Türkiye Komitesi’nin sürdürülebilir etkisini ve Fransız yatırımlarının Türkiye ekonomisine kattığı değeri yeniden gözler önüne seriyor. Türkiye’de faaliyet gösteren Fransız ve Fransız-Türk ortaklı şirketler, istihdam ve üretim üzerinde önemli bir etki yaratıyor; doğrudan istihdam 143 binden fazla kişiye, dolaylı olarak ise yaklaşık 385 bin kişiye ulaşıyor.
Rapor, Türkiye genelinde 197 üretim tesisine sahip olan Fransız sermayeli ve ortaklı firmaların ülkeye yalnızca bir pazar olarak bakmadıklarını, aynı zamanda rekabetçi bir üretim merkezi olarak konumlandığını ortaya koyuyor. 2020–2024 döneminde bu şirketler toplamda 3,6 milyar avroluk yatırım gerçekleştirdi ve bu süre zarfında küresel dalgalanmalara rağmen Türkiye’ye olan güvenlerini korudu.
Raporun bir diğer önemli çıktısı, söz konusu dönemde toplam cironun 36,6 milyar avroya ulaşması ve bu rakam içinde ihracatın yaklaşık %22 paya sahip olmasıdır. Bu veriler, Fransız sermayesinin Türkiye’nin küresel ticaret ağlarına entegrasyonundaki stratejik rolünü net biçimde gösteriyor. Ayrıca, Fransız ve Fransız-Türk şirketleri, Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasına yaklaşık %1,6 oranında katkı sağlıyor ve bu katkı, 2024 yılı sonu döviz kuru temelinde yaklaşık 18,7 milyar avro olarak hesaplanıyor.
AR-GE ve inovasyon alanında güçlenen işbirliklerirapor, AR-GE ve inovasyon süreçlerinde Fransız ve Fransız-Türk ortaklarının rolünü vurguluyor. Anket katılımcılarının %52’si üniversiteler, araştırma merkezleri veya yerel paydaşlarla ortak projeler yürütüyor; 2022–2024 döneminde 700 milyon avroluk AR-GE yatırımı gerçekleştirildi ve katılımcı firmaların %47’si Türkiye’de patent, marka veya sınai hak tescili yaptırdı. Bu durum, bilgi transferi ve teknolojik yenilik alanında ülke içinde kalıcı bir değer zincirinin oluşmasına işaret ediyor.
Sosyal sürdürülebilirlik açısından da dikkat çekici sonuçlar mevcut: firmaların %64’ü yönetim kademelerinde kadın temsilini güçlendirmek için somut adımlar atıyor ve %71’i yıllık karbon ayak izi değerlendirmesi gerçekleştiriyor. Böylece Fransız ve Fransız-Türk şirketleri, ekonomik büyümenin ötesinde toplumsal eşitlik ve çevresel sorumluluğu merkezine alıyor.
Gelecek üç yıl için 5 milyar avroluk yatırım hedefi raporda öne çıkan bir diğer önemli başlık; önümüzdeki üç yıl boyunca 5 milyar avroya ulaşması beklenen yeni yatırım planları, Türkiye’nin üretim kapasitesi ve ihracat potansiyeli açısından kayda değer bir büyüme potansiyeli sunuyor. Uygun ekonomik ve yasal koşullar devam ederse bu yatırımlar istihdamı artıracak ve üretim kapasitesini güçlendirecek görünüyor.
Rapor hakkında görüş bildiren Fransa Ankara Büyükelçisi Isabelle Dumont, çalışmaların Fransız firmalarının Türkiye’ye olan ilgisini ve uzun vadeli stratejilerini teyit ettiğini belirtti. Ayrıca, Franck Mereyde – Türk-Fransız Ticaret Derneği (CCIFT) ve Fransa Dış Ticaret Danışmanları (CCEF) Türkiye Komitesi Başkanı – Türkiye’deki Fransa varlığının GSYH’nin %1,6’sına katkı sağladığını ve yaklaşık 400 bin doğrudan ve dolaylı istihdam yarattığını ifade etti. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi İletişim Dairesi Başkanı Gökhan Yücel ise belirsizlikler ve teknolojik dönüşümün iç içe geçtiği bir dönemde bu bulguların önemine vurgu yaptı.