Türkiye’de şap hastalığı alarmı yükseliyor! Güncel gelişmeler ve önlemler hakkında bilgi alın. Hayvan sağlığı ve tarım sektörü için önemli detaylar burada.
Türkiye, özellikle Kurban Bayramı sonrası, sığır, manda, koyun ve keçi gibi büyükbaş ve küçükbaş hayvanları etkileyen ciddi bir sağlık kriziyle karşı karşıya. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından alınan kararlar doğrultusunda, hastalığın yayılmasını engellemek amacıyla ülke genelinde tüm hayvan pazarları geçici ve süresiz olarak kapatıldı. Bakanlığın yaptığı açıklamalara göre, hastalığın yeni serotipleri tespit edilmekte olup, bu yeni varyantlara karşı geliştirilen aşılama çalışmaları hızla sahada uygulanmaya başlandı. Ayrıca, hastalıkla mücadele kapsamında alınan önlemler ve aşılama programlarının başarıyla yürütülmesi sayesinde, hayvancılık sektörü ve gıda arzı açısından ciddi bir tehdit ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Kırmızı et tüketiminde herhangi bir sağlık riski bulunmamaktadır ve ürünler güvenle tüketilebilir” ifadeleri yer aldı. Ayrıca, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı (TVHB) Ali Eroğlu, şap hastalığının yüksek bulaşıcılık özelliği ve hızlı yayılımı hakkında önemli uyarılarda bulundu. Eroğlu şunları söyledi: “Şap hastalığı, hayvanlarda yüksek ateş, iştahsızlık ve özellikle ağız ile ayaklarda ağrılı yaralar şeklinde kendini gösterir. Bu semptomlar, hem et hem de süt üretiminde ciddi düşüşlere yol açar. Süt veriminde yüzde 30 ile 70 arasında kayıplar yaşanabilir, bu da gıda güvenliğini tehdit eder ve hayvansal üretim sektörüne büyük ekonomik zararlar verir. Ayrıca, uzun tedavi süreçleri ve hayvanların iyileşme zamanları, sadece üretim kaybını değil, iş gücü ve tedavi maliyetlerini de artırır, hayvan refahını olumsuz etkiler.”
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, hastalığın ekonomik etkileri ve fırsatçıların olası davranışları hakkında önemli uyarılarda bulundu. Çelik, şunları dile getirdi: “Hastalığa yakalanan hayvanlar, yeme içme güçlüğü nedeniyle yeterince beslenemez ve kilo kaybı yaşar. Bu durum, et verimini olumsuz etkiler. Şu anda et fiyatlarında bir artış beklenmemektedir, ancak fırsatçı satıcılar veya işletmeler, şap hastalığını bahane ederek ete zam yapabilirler. Bu nedenle, piyasa denetimleri sıklaştırılmalı ve en ağır cezalar uygulanmalıdır.” Ayrıca, ekonomik kayıpların temel kaynağının yem giderleri olduğunu vurgulayan Çelik, “Hastalıklı hayvanlar kilo kaybına uğradığı için, yetiştiriciler daha fazla yem kullanmak zorunda kalacak ve bu da maliyetleri artıracaktır” şeklinde sözlerine ekledi.
TVHB Başkanı Ali Eroğlu, şap hastalığının insanlar arasında nadiren de olsa bulaşma ihtimaline rağmen, doğrudan bir tehdit oluşturmadığını açıkladı. Eroğlu şunları kaydetti: “Bu hastalık, insanlara çok nadir bulaşır ve genellikle hafif grip benzeri semptomlar ortaya çıkar. Virüs, kontamine süt ve doğrudan temas yoluyla insanlara geçebilir, ancak bu durum oldukça ender ve halk sağlığı açısından büyük bir risk teşkil etmemektedir.”
Şap virüsü, çevre koşullarına karşı oldukça dirençlidir. Örneğin, kuru hayvan gübresinde 14 gün, yapağıda 24 gün, sığır derisinde ve toprakta 4 hafta, virüs bulaşmış ayakkabılarla temas eden yüzeylerde 11 hafta, saman ve kuru ot gibi ürünlerde ise 15 hafta boyunca aktif kalabilir. Ayrıca, kuru ot ve danede yaklaşık 5 ay, sıvı hayvan dışkısında ise kış aylarında 6 ay boyunca bulaşıcı gücünü koruyabilir. Bu nedenle, hayvan bakımı sırasında el hijyenine dikkat edilmesi ve eldiven, çizme ile tulum gibi koruyucu kıyafetlerin kullanılması büyük önem taşımaktadır. Bulaşmayı önlemek adına, hayvanlar ve temas edilen yüzeyler düzenli dezenfekte edilmelidir, ayrıca hayvanların bulunduğu ortamların havalandırması sağlanmalıdır.