Türkiye’de nitelikli toprak elementleri ve MTA’nın Malatya’daki sondaj çalışmalarıyla zengin yer bilimleri içeriği ve sondaj sonuçlarını keşfedin.
Enerji depolama alanında yaşanan küresel gelişmeler ve teknolojinin hızlı ilerleyişi, nadir elementlere olan ihtiyacı giderek artırdı. Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zeki Boyraz, elektrifikasyonun ivmelendiği bu dönemde özellikle batarya teknolojileriyle ilişkili kritik elementlerin öneminin yükseldiğini vurguluyor. Eskişehir ve Malatya’da MTA Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü çalışmalar bu bağlamda öne çıkıyor.
Türkiye’de madencilikle ilgili çalışmaların başat yürütücüsü olan MTA, ülke genelindeki maden varlıklarının haritalandırılması ve araştırılması görevini üstleniyor. Prof. Dr. Boyraz, Malatya için bu kurumsal çabanın önemli bir konumda olduğunu şu sözlerle dile getiriyor: “Türkiye’de madencilik araştırmaları MTA tarafından yapılmakta ve Malatya bu çerçevede kayda değer bir yere sahiptir.”
DÜNYADA ENERJİ DEPOLAMA SORUNU ve teknolojideki hızlı değişim, madenciliğin de gündemde kalmasını sağlıyor. İnsanların günlük yaşamında kullanılan cihazlar, özellikle elektrikli araçlar ve cep telefonları için gerekli olan bataryalar bu bağlamda merkezi bir rol oynuyor. Boyraz, enerji depolama sorunlarının küresel olarak kritik bir konu hâline geldiğini belirtiyor.
ÇİN, TEKEL OLMAYA BAŞLADI başlığı altındaki değerlendirme, nadir elementlerin rezervleri ve dağılımı üzerinedir. Çin’in bu alanda öne çıktığına dikkati çeken Prof. Dr. Boyraz, dünya rezervlerinin yüzde 38’inin Çin’de olduğunu ifade ediyor. Ardından %26 ile Vietnam, ardından %5’lik paylarla Hindistan ve Avustralya gibi ülkeler geliyor. Bu tablo, stratejik öğelerin küresel rekabet açısından ne kadar kritik olduğunun altını çiziyor.
ESKİŞEHİR VE MALATYA-KULUNCAK’TA ÇALIŞMALAR VAR bölümünde Türkiye’nin nadir elementler açısından sınırlarını ortaya koyan Prof. Dr. Boyraz, Eskişehir’de kurulan Nitelikli Toprak Elementleri Enstitüsü’nün çalışmalarını hatırlatıyor. Eskişehir rezervlerinin tespiti ve Malatya’nın Kuluncak ile çevresindeki potansiyel bölgelerin, MTA’nın ciddi sondaj çalışmalarıyla değerlendirildiğini kaydeden bilim insanı, bu tür işlemlerin stratejik madenler statüsünde olduğunu vurguluyor. Uranyum ve toryum gibi elementler enerji altyapısının temelini oluşturan unsurlar olarak öne çıkıyor; uranyum şu anda işler durumdayken, toryum için yüksek teknolojiye duyulan ihtiyaç halen belirleyici bir etmen olarak kalıyor.
Prof. Dr. Boyraz’a göre, bu nitelikli toprak elementlerinin üretimi ve işletilmesi için devletin rolü belirgin; özel sektörün katılımı ise sınırlı tutuluyor. Enerji alanında yaşanan bu stratejik süreçler, yüksek teknolojiye dayanıyor ve mevcut jeopolitik dengelerle sıkı bir ilişki içinde ilerliyor.