Türkiye-Hollanda adli işbirliği ve kültürel mirasın korunması temasıyla gerçekleştirilen üst düzey ziyaret ve ortaklıkta önemli adımlar atıldı.
Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Hollanda Adalet Bakanı David van Weel, Hollanda Devlet Konukevi’nde gerçekleşen kapsamlı görüşmelerde, ülkeler arasındaki adli ilişki ve işbirliğinin önemine değinerek, karşılıklı güven ve iyi ilişkilerin temel alındığı yapıcı bir ortamda ilerlemeye devam edilmesinin memnuniyet verici olduğunu belirtti. Bu kapsamda, adli yardımlaşma alanındaki ilişkilerin, ortak çıkarlar ve uluslararası sorumluluklar çerçevesinde güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Özellikle, Hollanda adli makamlarından Türkiye’ye yönelik FETÖ ve PKK terör örgütlerine ilişkin iade taleplerinin bulunduğu hatırlatıldı. Tunç, bu örgütlerin uluslararası boyutunu göz önünde bulundurarak, dost ve müttefik ülkelerden de aynı hassasiyetle hareket edilmesini beklediklerini dile getirdi. Türkiye’nin, 40 yılı aşkın süredir PKK terör örgütüyle mücadele ettiğine dikkat çeken Tunç, bu kapsamda, Hollanda’dan da FETÖ ve PKK üyelerine ilişkin iade süreçlerinin hızlandırılmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.
Görüşmenin ardından, önemli bir kültürel miras olayı gerçekleşti. 2005 yılında yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılan ve İstanbul’un Fatih ilçesindeki Mesih Mehmet Paşa Camisi’ne ait tarihi çini karo, Hollandalı Bakan David van Weel tarafından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a resmi olarak teslim edildi. Bu anlamlı teslim töreni, iki ülke arasındaki kültürel bağların güçlenmesine ve ortak tarih mirasının korunmasına önemli bir katkı sağladı.
Tunç, törende yaptığı konuşmada, kültür varlıklarının korunmasının sadece adli değil, aynı zamanda tarih ve insanlık adına da büyük önem taşıdığını belirtti. “Sadece iki ülkenin adli kurumları arasında değil, aynı zamanda ortak insanlık mirasının korunması yönünde de tarihi bir adım atıyoruz. Bugün, yasa dışı yollarla çıkarılmış bu çininin iadesi, ortak çaba ve dayanışmanın somut bir göstergesidir.” diye ekledi.
Çininin, Hollanda’da bir müzayedede satıldığının tespiti sonrası, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlıkları tarafından başlatılan girişimler sonucunda hukuki sürecin başarıyla tamamlandığını anlatan Tunç, “Başta Sayın Bakan ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bu güzel gelişme, ülkemize ait kültürel mirasın korunması ve geri kazanılması adına önemli bir adım olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanı van Weel ise, “Bugün iade edilen bu çini, boyut itibarıyla küçük olabilir ama anlamı çok büyüktür. Bu, iki ülke arasındaki dayanışmayı ve suçla mücadelede kararlılığımızı simgelemektedir.” diyerek, ortak çaba ve işbirliğinin önemine vurgu yaptı.
Van Weel, ayrıca, Türkiye’ye davette bulunarak, “Sizleri en kısa zamanda Türkiye’de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyacağız. İstanbul’daki Ayasofya-i Kebir Camii’nin ana kubbesi şeklinde tasarlanan vazoyu görmek ve ortak kültürel mirasımızı yakından tanımak isteriz.” şeklinde konuştu. Bu ziyaret, iki ülke arasındaki kültürel bağların daha da güçlenmesine zemin hazırladı.
Son olarak, Tunç, karşılıklı dostane ilişkilerin simgesi olarak, van Weel’e Ayasofya-i Kebir Camii’nin tarihi ve sembolik anlamını taşıyan vazoyu hediye etti. Bu jest, iki ülke arasındaki bağların derinleşmesini ve ortak değerlerin paylaşımını temsil etti.
Bu anlamlı ziyaret sırasında, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Sayın Selçuk Ünal, Bakan Yardımcıları Hurşit Yıldırım ve Ömer Serdar Atabey ile Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürü Hatice Seval Arslan ile Lahey Adalet Müşaviri Abdullah Ömeroğlu da hazır bulundu. Tüm katılımcılar, iki ülke arasındaki hukuki ve kültürel işbirliğinin güçlendirilmesi yönünde ortak iradelerini ortaya koydu ve karşılıklı çalışmaların artarak devam edeceğine işaret etti.