Türkiye Finansal Dijital Dönüşüm Zirvesi: Stratejiler, İşbirlikleri ve Regülasyonun Yeni Ritmi

Geleceğe odaklanan finansal forumda, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu’nun başkanlığındaki konuşmalarla dijitalleşmenin finans sektörünün her alanında belirleyici bir rol oynadığı vurgulandı. Bankacılık başta olmak üzere Türkiye’nin dijitalleşmede öncü konumunu koruduğu belirtilirken, bu başarının sigorta ve sermaye piyasalarına da yansıdığı ifade edildi.

Dağlıoğlu, Türkiye’de faaliyet gösteren yaklaşık 1000 finansal teknoloji şirketinin bölgesel bir güç olarak ilerlemesini hedeflediğini söyledi. Özellikle yapay zekânın gelecek için en kritik sınama olduğuna değinerek, regülasyon ve veri politikalarının bu alanda hayati kararlar gerektirdiğini dile getirdi. “Yapay zekânın finansal dönüşümünü yönlendirecek doğru kararları verdikçe, sektörün verimliliği ve güvenlik kapasitesi güçlenecektir.” dedi.

Katılım finansı bağlamında, daha adil bir dünyanın inşasında bu sektörün kilit rol oynadığını belirten Dağlıoğlu, büyüme hedefleri olan %15’e odaklandıklarını, mevzuat çalışmalarının ise bankacılığın yanı sıra sigorta ve sermaye piyasaları boyutuyla da ele alınacağını açıkladı. Uluslararası işbirliklerinin önemine vurgu yapan Başkan, bölgesel aktör olarak Türkiye’nin küresel katılım finans etkileşimlerini artırmayı hedeflediğini belirtti.

BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu ise Türkiye’nin finansal mimarisinin sağlamlığı ve sürdürülebilir büyüme için kritik olduğunu dile getirdi. Bankacılık sektörünün güçlendirilmiş sermaye yapısı, düşük takip oranları ve yüksek likiditeyle istikrarı desteklediğini söyledi. “Dijital finans ve katılım finans ekosistemlerini bir arada ele almak, risk yönetimini güçlendirmek için temel adımlarımız arasındadır.”

Kavcıoğlu, 2025-2028 Stratejik Planı’nı özetleyerek, planın üç ana eksene dayandığını açıkladı: güven ve istikrarı artıran finansal piyasa gelişimi, rekabetçilik ve kapsayıcılığı gözeten ilerleme, ve düzenleme-denetim kapasitesini güçlendiren kurumsal yapı. Yapay zekâ uyumlu denetim ve açık bankacılık uygulamaları, bu çerçevedeki kilit başlıklar arasında yer alıyor; ayrıca iklim risklerini gözeten stres testleriyle iş sürekliliğinin sağlanması hedefleniyor.

JCR Avrasya üzerinden kurulan Risk Merkezi entegrasyonu, Basel uyumunu destekleyen bir adım olarak görüldü. Böylece kurumsal firmaların risk ağırlıklarının daha duyarlı ve firma bazlı ölçülmesi mümkün hale geliyor. “Katılım finansın payını %15’e çıkarmak ve ileride %25’e taşıyacak adımlar atıyoruz.” diyerek sektörel büyümenin sürdürülebilirliğine işaret etti.

Rapor, dijitalleşme ile finansal istikrar arasındaki dengeye odaklanırken, üç temel önceliği şu sözlerle özetledi: finansal dayanıklılık, dijitalleşme ve sürdürülebilir finans. Etkin denetim, net kurallar ve güçlü diyalog ile bu süreci desteklemeyi sürdüreceklerini vurguladı.