Türkiye-Balkanlar Medya Forumu’nda iletişim çağında ortak gelecek ve işbirliği fırsatları konuşuluyor. Medya ve iletişimin güçlendirilmesine odaklanan etkinlik.
İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen ve ülkemizin Balkanlar ile güçlü bağlarını pekiştirmeyi amaçlayan “Türkiye-Balkanlar Medya Forumu: İletişim Çağında Ortak Geleceğin İnşası” programı, bölgenin iletişim ve işbirliği dinamiklerini yeniden şekillendirmeye odaklandı. Bu önemli etkinlikte, katılımcılar Balkanlar’la ortak tarihsel ve kültürel bağlara vurgu yaparak, bölgedeki iletişimin ve medyanın gelişim yolunu değerlendirdiler.
Konuşmasına, Balkanlar ile ortak bağa işaret eden tarihsel gelişmelere değinerek başlayan Fahrettin Altun, 1936 yılında Bükreş’te toplanan ve dönemin Balkan Devletleri ile Türkiye’nin katıldığı “Balkan Matbuat Konferansı”nın önemine dikkat çekti. Bu konferans, bölgesel medyanın birlik ve dayanışma ruhunu pekiştirmek amacıyla atılmış önemli bir adım olup, Balkan Matbuat Birliği’nin temelinin atılmasına zemin hazırlamıştır.
Birliğin 1937 yılında Atina’da gerçekleştirilen kongresi ve sonrasında İstanbul’da düzenlenen ikinci kongreyle Türk Milli Komitesi’nin kurulması, bölge medyasının ortak hedefler ve ilkeler etrafında yeniden yapılandırılmasının başlangıcı olmuştur. Bu süreçte, Atatürk’ün önderliğinde Balkanlar’da barış ve istikrarın tesisi adına önemli adımlar atıldı. Altun, bu tarihi gelişmelerin, günümüzde iletişim ve medya alanında yeni ufuklar açmak için ilham kaynağı olduğunu belirtti.
Altun, bugün yaşanan küresel ve bölgesel karmaşık ortamda, çatışma ve savaşların önüne geçmek amacıyla uluslararası toplumun ortak hareket etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Özellikle, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ve Lübnan, Suriye, Yemen gibi bölgelerde artan gerilimlerin, bölgesel istikrarı tehdit ettiğine dikkat çekti. Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bu dönemde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz hafta yaptığı barış çağrısı, umut verici bir gelişme olarak kayıtlara geçti. Putin’in ön koşulsuz doğrudan müzakereleri yeniden başlatma önerisi, bölgedeki barış sürecinin yeniden yeşermesi adına kritik bir adım olarak görüldü.
Erdoğan liderliğinde, Türkiye’nin arabuluculuk çabalarının uluslararası alanda takdir topladığını belirten Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rusya lideri Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesi ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile gerçekleştirilen görüşmelerle, barışın tesisi için aktif rol aldığını vurguladı. Altun, “Türkiye olarak, savaşların sona erdirilmesi ve kalıcı barışın sağlanması adına elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz” ifadesiyle, bölgesel ve küresel barışa olan güçlü bağlılıklarını dile getirdi.
Altun, özellikle Pakistan-Hindistan arasındaki gerilimin, bölgedeki riskleri artırdığına dikkat çekerek, iki ülke arasında alınan ateşkes kararının olumlu olmakla birlikte, nükleer silah sahibi bu iki ülke arasındaki çatışmaların küresel güvenlik açısından büyük bir endişe kaynağı olduğunu belirtti. Erdoğan’ın diplomatik girişimlerinin bu süreçteki etkisine değinen Altun, bölgesel barış ve istikrarın sağlanması adına yürütülen yoğun diplomasi faaliyetlerinin takdirle karşılandığını vurguladı.
Türkiye’nin Balkanlar bölgesinde istikrar ve barışın sağlanması için yürüttüğü çalışmaların önemine değinen Altun, bölgenin sadece jeopolitik bir alan değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma ve sosyal gelişim açısından da büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Bölgedeki ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesi, serbest ticaret anlaşmaları ve vizesiz seyahat uygulamaları ile halklar arasındaki bağların güçlendirilmesi, bölgenin sürdürülebilir kalkınması açısından büyük önem taşımaktadır.
Altun, Balkanlar’ın, küresel güçlerin nüfuz alanı olmaktan çıkıp, barış ve işbirliğinin merkezi haline gelmesi gerektiğine değinerek, “Bölge, ortak refah ve istikrar mücadelesinin en önemli alanlarından biri olmalıdır” dedi.
Türkiye’nin, bölgedeki terörle mücadelede kararlı duruşunu sürdüğünü vurgulayan Altun, “Terörsüz bir Türkiye” hedefi doğrultusunda, PKK’nın kendini feshetmesi ve bu örgütün yarattığı yıkıcı etkilerin ortadan kaldırılması yönündeki çalışmaların kararlılıkla devam ettiğine dikkat çekti. Bu kapsamda, terör örgütü PKK’nın faaliyetlerini sona erdirdiği ve bu yöndeki adımların atıldığına işaret etti.
Türkiye’nin, terörle mücadelede uluslararası ortaklık ve istikrarı sağlama adına yaptığı çalışmalar, bölge halklarının güvenliği ve refahı açısından büyük önem taşıyor. Altun, “Kardeşlik ve birlik ruhuyla hareket ederek, terörün ve toplumsal kaosun önüne geçmeye devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin, Balkan medyasını güçlendirmek ve bölgedeki bilgi akışını sağlıklı hale getirmek amacıyla yürüttüğü projelerden de söz eden Altun, TRT Balkan Dijital Haber Platformu’nun bölgeye ve diaspora topluluklarına doğru ve adil bilgi aktarımı sağladığını vurguladı. Ayrıca Anadolu Ajansı ve diğer medya kuruluşlarının bölgesel projeleri, karşılıklı anlayışı ve güveni artırmak adına önemli katkılar sunmaktadır.
Dezenformasyon ve yabancı müdahalelere karşı alınan tedbirlerle, bölgesel medyanın bağımsızlığı ve tarafsızlığı korunuyor. Altun, “Medya alanında sürdürülen bu çalışmalar, bölgesel istikrarın temel taşlarından biridir” ifadelerini kullandı.
Aliya İzetbegoviç’in “Nehir üzerinde köprüleri yeniden inşa etmek için, ilk önce insanların kalbinde onları yeniden yeşertmeliyiz” sözünü hatırlatan Altun, Türkiye’nin iletişim alanında yürüttüğü projelerin, bölge halklarının kalplerinde köprüler inşa etmeyi amaçladığını belirtti. Bu bağlamda, Balkanlar’da düzenlenen uluslararası paneller ve forumlar, bölgesel diyaloğu güçlendirmekte ve ortak değerleri yeniden hatırlatmaktadır.
Türkiye’nin bölgeyle olan iletişimini derinleştirmek amacıyla, Arnavutluk ve Sırbistan ile imzalanan ortak mutabakatlar, medya ve eğitim alanındaki işbirliği projeleri ile dezenformasyonla mücadele mekanizmaları, bölgesel uyum ve gelişim için önemli adımlar olmuştur.
Altun, “Türkiye-Balkanlar Medya Forumu: İletişim Çağında Ortak Geleceğin İnşası” programının, bölgesel barış ve istikrarın güçlendirilmesine katkı sağlayarak, yeni işbirliği ve diyalog kapıları açmasını temenni etti. Ayrıca, tüm katılımcıların ortak gayretleriyle, bölgenin daha aydınlık ve istikrarlı bir geleceğe ulaşacağına inancını dile getirdi.
Etkinliğe, TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı ve AA Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Özhan da katılarak, bölgenin medya ve iletişim alanındaki gelişmelerine katkıda bulundular.