DOLAR
41,0124
EURO
47,6400
ALTIN
4.401,88
BIST
11.313,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
31°C
İstanbul
31°C
Açık
Cuma Açık
32°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
29°C
Pazar Parçalı Bulutlu
29°C
Pazartesi Az Bulutlu
27°C

Türkçe var oldukça Tanpınar yaşayacak

Türkçe var olduğunda Tanpınar yaşayacak: edebiyatın mirası, dilin gücü ve kültürün derinliklerini keşfedin.

Türkçe var oldukça Tanpınar yaşayacak
22.08.2025 02:17
A+
A-

Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine geçen bu sohbet, Türk edebiyatının önde gelen kalemlerinden olan bir yazarın zamansızlığı ve eserlerinin bugünle olan bağı üzerinde duruyor. Tanpınar’ın Doğu ile Batı arasındaki sıkışmışlık hâlini en net anlatan isimlerden biri olduğuna işaret eden konuşmacılar, onun romanları, şiirleri ve düşüncelerinin yeni kuşaklar tarafından da ilgiyle okunmaya devam ettiğini vurguluyorlar. Prof. Dr. Abdullah Uçman, Prof. Dr. Mehmet Samsakçı ve Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, Tanpınar’ın mirasını ve eserlerinin güncelliğini birlikte ele alıyorlar.

Öldükten sonra doğdu ifadesinin taşıdığı anlamı ve Tanpınar’ın ebediyete uzanan yaratıcı evrenini, Samsakçı şu sözlerle dile getiriyor: “Büyük sanatçılar, eserlerini kendi aktüel zamanlarına sundukları kadar ebediyete emanet ederler.” Türkçe’nin canlılığıyla yaşayan Tanpınar’ın, yaşadığı ve yazdığı süreç boyunca bile fark edilmediği, susturulduğu zamanlarda dahi kendi içindeki gücüyle büyüdüğü düşüncesi, onun için de geçerlidir. Bu yüzden Tanpınar, ölümsüzlük yolunda doğan yazarlardan biri olarak anılır; romanları, hikâyeleri, makaleleri ve özellikle şiiriyle Türk edebiyatının ölümsüz kalemlerinden sayılır.

Kayıp bir hazine olarak gördüğü Turkiye’nin 70’li yıllardaki kimlik arayışında Tanpınar’ın keşfi, onu kültürel bağlamda değerli bir fikir adamı yapar. Uçman, “Devam ederek değişmek, değişerek devam etmek” diyen Tanpınar’ın, Türk kültürünün geçmişiyle ilişkisi üzerinde kurduğu orijinallik, bulunduğu dönemin şartlarıyla da uyum içindedir. Beş Şehir ve Yaşadığım Gibi eserlerinde, toplumun geleceğini biçimlendirecek hayat tarzının ancak maziden kopmakla mümkün olacağını savunan bu yaklaşım, dönemin karşıt akımlarına karşı soğukkanlı bir tavır geliştirir.

Kimse eli boş dönmez sözüyle Tanpınar’a duyulan inancı ve onun üzerine yapılan çalışmaların yoğunluğunu vurgulayan Çoruk, şairane düşünceyi derinleştirilmesi gereken bir hedef olarak görür. Şiirindeki dilde rüya hâlini kurmak fikrini, yerelden evrensel insana ulaşma amacıyla bir köprü olarak değerlendirir. Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün modernleşme sorunlarını ve çözüm arayışını ele alışı, Beş Şehir’in zengin dil ve imgelerle desteklenen derinliğiyle birleşerek, Tanpınar’ı alanında zirveye taşıyan etmenler olarak öne çıkıyor. Ayrıca 19. yüzyıl Türk Edebiyatı Tarihi çalışması da, kendine özgü tespitlerini taşıyan bir yapı olarak değerlendiriliyor.

Sonuç olarak, edebiyata âşık olan okuyucu için Tanpınar’da keşfedilecek çok şey bulunur: kültürel ve sanatsal meseleler, düşünce tarihi ve insanlık durumuna dair sorgulamalar. Her dönemde ortaya çıkarmaya çalıştığı gerçekler ve bu gerçekleri çarpıcı bir dille ifade etme yetisi, onu uluslararası ölçekte de yankı uyandıran bir yazar olarak konumlandırır. Tanpınar’ın gölgesinde kalmaktan çok, onunla birlikte düşünmeye ve derinleşmeye davet eden bir miras söz konusudur.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.