Türk somonu yetiştiriciliğinde yeni dönem ve ekonomik katkılar hakkında bilgi edinin. Sürdürülebilir ve kazançlı balıkçılık fırsatlarını keşfedin.
Gökkuşağı alabalığı ailesine ait olan ve iç sularda doğal ortamda yetiştirilen balıkların, yaklaşık 600 gramlık olgunluğa ulaştıktan sonra, aralık-ocak aylarında Karadeniz açıklarındaki büyük kafeslere taşınmasıyla başlayan Türk somonu yetiştiriciliği, bölgedeki ekonomik ve ekolojik yapıya yeni bir soluk kazandırıyor. Bu süreçte, 50 metre çapında ve 25 metre derinliğe sahip dev kafeslerde, doğal yemler kullanılarak beslenilen somonlar, 2-3 kilogramlık ideal ağırlığa ulaşınca, hasat zamanı yaklaşıyor.
Balıklar, kafeslerden toplanıp, “livar” adı verilen havuzlar aracılığıyla işleme tesislerine sevk ediliyor. Burada, gramajına göre ayrıştırılmanın ardından, talebe göre taze, dondurulmuş veya farklı işlenmiş ürünler olarak iç ve dış pazara sunuluyor. Bu süreç, Karadeniz Bölgesi’nin ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlıyor ve bölge ekonomisinin lokomotifi haline geliyor.
Türk somonunun ihracatı, özellikle kadın istihdamını artırmasıyla da dikkat çekiyor. Son altı yılda, ihracat rakamları yaklaşık 17 kat artış göstererek, geçen yıl toplam 497 milyon dolara ulaştı. Yılın ilk beş ayında ise, 23.307 ton Türk somonundan elde edilen gelir, 159 milyon 940 bin dolar seviyesine çıktı. Bu dönemde en büyük alıcı, 20.200 tonla Rusya Federasyonu olurken; Belarus, Japonya, Vietnam ve ABD de önemli pazarları oluşturuyor.
Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sayın Sinan Kızıltan, Trabzon’un Arsin ilçesindeki Türk somonu üretim tesislerini ziyaret ederek, sektörün güncel durumu ve önümüzdeki hedefleri hakkında bilgi aldı. Kızıltan, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin su ürünleri sektöründe Avrupa’da Norveç’ten sonra ikinci sırada yer aldığını ve dünya çapında ise çipura ve levrek üretiminde ilk sırada olduğunu vurguladı.
Son altı yılda, Karadeniz Bölgesi’nde kurulan yeni çiftlikler ve tesisler sayesinde, sadece somon değil, aynı zamanda levrek gibi diğer balık türlerinin de üretiminin arttığını belirtti. Kızıltan, Türkiye’nin Norveç’e rakip olmayı başardığını ve ihracatın her geçen gün büyüdüğünü ifade etti.
Kızıltan, sektörün sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket ettiğine dikkat çekerek, yıllık üretim hedefinin 200 bin tona çıkarılmasının planlandığını belirtti. Ayrıca, sektörün tamamen sıfır atık politikasıyla çalıştığına ve balıkların atıklarının tamamen değerlendirilerek ekonomiye kazandırıldığına vurgu yaptı.
Türk somonunun, yüksek gıda standartlarına sahip ülkelerden Rusya, Belarus, Japonya, Vietnam, ABD ve Kanada gibi pazarlara ihraç edildiğini anlatan Kızıltan, bu balığın besin değeri ve lezzet açısından Norveç somonundan üstün olduğunu belirtti.
Sektörde kadınların önemli bir pay sahibi olduğunu vurgulayan Kızıltan, bölgedeki işleme tesislerinde çalışanların %80’inin kadınlar olduğunu ve ihracat başarısında Karadenizli kadınların büyük rolü bulunduğunu sözlerine ekledi.
Su ürünleri sektöründe faaliyet gösteren girişimci Recep Denizer ise, Trabzon merkezli olmak üzere 10 ilde deniz ve iç sularda somon üretimi yaptıklarını ve ihracatlarının %70’inin Rusya’ya, kalan kısmının ise Japonya, Vietnam ve Kanada gibi diğer önemli pazarlara gittiğini belirtti. Denizer, yaklaşık 18 ayda, Türk somonunun toplam 116 milyon dolarlık ihracatını gerçekleştirdiklerini ifade etti.