Türk kahvesinin AB tescil sürecini, geleneksel mirasımızı ve kültürel zenginliğini özetleyen kapsamlı bir bakış.

Türk kahvesi, Türkiye’nin geleneksel ürün adı olarak Avrupa Birliği (AB) tarafından onaylandı. TOBB’un açıklamasına göre, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanan duyuru sonucunda Türk kahvesi, AB’de geleneksel ürün adı statüsünü kazandı ve itiraz süreci 3 ay sonunda kesinleşecek. Geleneksel ürün adları, uzun yıllar kullanılan adların korunması amacıyla geleneksel işleme veya içerik şartlarına bağlı olarak değerlendirilir.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk kahvesinin Kültürümüzün en köklü simgelerinden biri olduğuna vurgu yaparak UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ndeki yerini hatırlattı. Türk kahvesinin eşsiz kokusu ve tadı, sadece bir içecek olmanın ötesinde misafirperverlik, sohbet ve dostluğun ifadesi olarak öne çıkıyor. TOBB, yerel ve geleneksel değerleri korumaya ve dünya çapında tanıtmaya devam edeceğini belirtti.
Kültürel miras konusunda çalışmalar yürüten Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Genel Sekreteri Rıfat Osman Serim, Türk kahvesinin tescil sürecine dair önemli noktaları paylaştı. 2013 yılında Unesco Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınmasıyla başlayan süreç, son 12 yılda daha da güçlendi. Serim, dünyada Türk kahvesinin toplam tüketimdeki oranının yüksek olduğunu ve bu duruşun kültürel zenginliğin bir göstergesi olduğunu belirtti. Bu güç, uzun soluklu bir kültürel birliktelikten ve markalaşmadan kaynaklanıyor.
Geleneksel ürün adı nedir? Bir ürünün menşeinden bağımsız olarak en az otuz yıl boyunca adının kullanıldığı kanıtlandığında, bu ad geleneksel ürün adı olarak kabul edilir. Bu kapsamda iki şarttan biri sağlanır: ya geleneksel üretim veya işleme yöntemi ile ya da geleneksel bileşimden kaynaklanan bir üretim söz konusudur; ya da geleneksel hammadde veya malzeme kullanılmış olması gerekir.