TSE’nin 64. Olağan Genel Kurul Toplantısı ve güncel gelişmeler hakkında detaylar, kararlar ve sektör etkileri hakkında bilgi edinin.
Türkiye Standardlar Enstitüsü’nün (TSE) 64. Olağan Genel Kurul toplantısı, kurumun ana merkezinde bulunan geniş ve modern Genel Kurul Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, burada yaptığı konuşmada, ülkemizin gelişimine yön veren uygunluk değerlendirme altyapısının önemine vurgu yaptı. Bakan Kacır, “Güçlü ve yenilikçi uygunluk değerlendirme sistemimiz, vatandaşlarımızın ve sanayicilerimizin güvenli, kaliteli ve sürdürülebilir ürünlerle buluşmasını sağlayan temel taşlardan biridir. Bu altyapı, küresel rekabet gücümüzü artırmak ve adil ticareti desteklemek adına büyük bir öneme sahiptir.” ifadelerini kullandı.
Geçen yıl, TSE’nin uygunluk değerlendirme alanında yaklaşık 61 bin belge ve rapor düzenlediğine değinen Bakan Kacır, bu sayede girişimcilerin ve vatandaşların güvenli, sağlıklı ve çevre dostu ürünlerle buluşmasını temin ettiklerini belirtti. Ayrıca, ithal edilen ürünlerin kontrolü kapsamında gerçekleştirilen 205 bin denetim sonucu, standartlara uymayan yaklaşık 5 bin ürünün Türkiye’ye girişinin engellendiğine dikkat çekti. Bu çalışmalar, yerli üreticilerin haksız rekabetten korunmasını ve tüketici güveninin sağlanmasını amaçlamaktadır.
Kacır, enstitünün eğitim ve sertifikasyon alanındaki faaliyetlerine de değinerek, son bir yılda yaklaşık 1000’e yakın eğitim programı düzenlendiğini ve 22 bin vatandaşın yetkinlik belgesi alarak nitelikli insan kaynağına katkı sağlandığını ifade etti. Ayrıca, standardizasyon kültürünün toplum genelinde benimsenmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü vurguladı. Enstitü, 48 helal uygunluk belgesiyle inanç ve değerlerimizle uyumlu ürün ve hizmetlere erişimi kolaylaştırdı ve bu alanda Türkiye’nin uluslararası konumunu güçlendirdi. Yapay zekadan kuantum teknolojilerine, anti-sismik cihazlardan denizcilik sistemlerine kadar 161 ayna komite ve 2,780 uzmanın aktif katkılarıyla küresel standardizasyon çalışmalarına yön veriyor.
17 Organize Sanayi Bölgesi (OSB), “Yeşil OSB” statüsüyle tescillendi. Bu gelişme ile sanayimizin çevresel sürdürülebilirliğe uyumunu hızlandırmayı amaçlıyoruz. Kacır, “Yeşil OSB sertifikası alan bölgelerimiz, çevre dostu ve sürdürülebilir üretim alanlarına dönüşüyor. Enstitümüz, karbon ayak izi, su kullanımı ve enerji verimliliği gibi alanlarda yeni standartlar geliştirerek, 2053 net sıfır emisyon hedefimize katkı sağlıyor. Ayrıca, savunma sanayisinden enerji üretimine kadar stratejik sektörlerde sunduğumuz uygunluk hizmetleri, yüksek teknolojili ve kritik projelerin yerli üretimini destekliyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde yürütülen test ve gözetim faaliyetleri, toplamda 664 milyon dolarlık katkı sağlamıştır.” diyerek sürdürülebilirlik ve yüksek teknolojiyi bir araya getiriyor.
Kacır, enstitünün yeni yatırımlar ve dijitalleşme projeleriyle, ülkemizin kalkınmasını desteklemeye devam edeceğini belirtti. Yakında hizmete alınacak Ankara Kalite Kampüsü, deney ve test altyapısıyla hem yerli hem de bölgesel ihtiyaçlara cevap verecek. Ayrıca, yüksek maliyet ve uzun süreli beklemeleri azaltmak amacıyla, yurtdışındaki kritik test ve deney hizmetlerini uygun maliyetli ve hızlı şekilde sunmayı planlıyorlar. Bu yatırımlar, TSE’nin bölgesel ve küresel pazarlardaki etkinliğini artıracak ve Türkiye’nin standartlar alanındaki liderliğine katkı sağlayacaktır.
Yapay zeka, enerji teknolojileri, biyoteknoloji ve döngüsel ekonomi gibi kritik alanlarda standardizasyon ve uygunluk değerlendirme hizmetleri sunmaya devam edeceğiz. Ayrıca, Türk Devletleri, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ile bilgi ve deneyim paylaşımı yaparak bölgesel ekonomik işbirliklerini derinleştireceğiz.
Başkan Mahmut Sami Şahin ise, TSE’nin yüksek teknolojili ürünlere uygun yerel standart altyapısı kurduğunu, dijitalleşme ve yapay zekayı entegre ederek sanayiye yön veren lider bir kurum olmayı sürdüreceğini ifade etti. Şahin, “Yeşil dönüşüm ve çevre dostu üretim standartlarının yaygınlaştırılması, önceliklerimiz arasında yer alıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı doğrultusunda ihracat kapasitemizi artırmak ve yeni belgelendirme modelleri geliştirmek hedefindeyiz. İş süreçlerimizi sadeleştirerek, hız ve güvenilirliği artırdık. Ayrıca, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin türbin adası testleri ve son kontrolleri, enstitümüz tarafından gerçekleştirildi. Dijitalleşme projeleri sayesinde yıllık yaklaşık 33 milyon liralık tasarruf sağlandı. 2027 yılında ise, uluslararası standartların belirleyicisi olan ISO Genel Kurulu’na İstanbul ev sahipliği yapacak.” diyerek, geleceğin teknolojik ve sürdürülebilir vizyonunu ortaya koydu.