Trump-class Savaş Gemisi Vizyonu ve Geleneğe Şık Bir Meydan Okuma

Trump, Florida sahilindeki bir etkinlikte donanmanın kaderini değiştirecek yeni bir savaş gemisi vizyonunu paylaştı. Etkinlik alanında sergilenen Imagine USS Defiant’e dair görseller, ‘Trump-class’ olarak adlandırılan proje için tasarlanan ilk örneğin heyecanını yansıtıyor; görüntülerde geminin dalgalı denizleri yararak ilerlediği ve güverteden lazer silahı ateşlediği dikkat çekiyordu. Başka bir karede ise gemi, Özgürlük Heykeli’nin önünden geçiyordu.

Trump, mevcut donanmanın çoğunu “yaşlı ve modası geçmiş” olarak nitelendirdi ve tamamen yeni bir yön izlenmesi gerektiğini belirtti. “Bazı gemiler artık eski, yorgun ve işlevini yitirmiş durumda. Biz bunun tam tersini yapacağız,” sözleriyle tasarım sürecinde Donanma ile doğrudan işbirliği yapacağını vurguladı. Kendisine özgü bir övgüyle “Ben estetikten anlayan biriyim” dedi.

Geminin yapımının 2030 yılını bulması öngörülüyor. Başkan, Trump-class projesinin iki gemiyle başlayacağını ve zamanla bu sayının 25’e kadar çıkarılabileceğini söyledi. Her bir geminin 30 bin tonun üzerinde ağırlaşacağı belirtilirken, bu gemilerin günümüz destroyer sınıfına kıyasla çok daha büyük ve güçlü olacağı ifade edildi. Tasarımla birlikte yapay zeka destekli sistemler, yönlendirilmiş enerji silahları (lazerler) ve gelişmiş füze kabiliyetleri gemilere entegre edilecek.

Trump-class, Beyaz Saray’ın “Golden Fleet” adıyla tarif edilen daha geniş vizyonunun bir parçası olarak görülüyor. Bu çerçeve, Amerika’nın gerileyen gemi inşaat kapasitesini yeniden canlandırmayı hedefliyor. Son veriler, Çin’in küresel gemi inşasındaki payının yaklaşık %53 olduğu yönünde iken, Amerika’nın payı yalnızca %0.1 seviyesinde kalıyor. Ancak bir yetkili, tasarım çalışmalarının başladığını ve ilk geminin inşasının 2030’lu yılların başında başlayabileceğini açıkladı. Donanma Bakanı John Phelan ise projeye güçlü destek vererek, Trump-class’ın “dünyanın okyanuslarındaki en büyük, en ölümcül ve en iyi görünen savaş gemisi” olacağını savundu.

Analistler bu adımı hem siyasi bir gösterge hem de donanmanın uzun süredir karşı karşıya kaldığı yapısal sorunların dikkat çekici bir ifadesi olarak görüyorlar.