Trigeminal nevraljiyle mücadelede Çağla Irmak Yıldırım’ın iyileşme hikayesi; umut veren, deneyim odaklı bir yolculuk.
Bandırma’da 2001 yılında doğan Çağla Irmak Yıldırım, ailesinin sevgi dolu desteğiyle büyürken beklenmedik bir sağlık sınavıyla karşılaştı. İstanbul’da başlayan diş ağrısı, korkudan dolayı diş hekimine gidemeyince, Sakarya’ya ailesinin yanına gitti. Röntgen sonucunda doktorun söylemiyle sarsılan genç kız, ağrının dişten kaynaklandığını düşünmüş olsa da durum kısa sürede daha farklı bir gerçeğe dönüşecekti.
Doktor, sinire değen çok ufak bir çürüğün tedavisini önerdi ve uygulanan uyuşturma sonrası yüzü adeta savunmasız kaldı. Ancak ağrı artarak devam etti; sinire müdahale edildiği için yüzünde the acı büyüdü ve kısa sürede nörolojiye yönlendirme ihtiyacı doğdu. Gidilen nöroloji muayenesinden sonra, Çağla yüzünde elektrik çarpması tarzında bir hisle karşılaştığını belirtti.
“Bana yardım edin diye yalvardım” denildiğinde hastalığın adının trigeminal nevralji olduğu anlaşıldı. Hızla eğitim ve araştırma hastanesine sevk edilen Çağla’ya önce dört ay boyunca ilaç tedavisi uygulanmasına rağmen herhangi bir düzelme olmadı; alevlenen ağrılar günlük yaşamı adeta felç etti. Hemen hemen her gün acile başvurarak serum tedavisi almak zorunda kaldı. Hatta üç gün boyunca uyuyamadığı günler bile yaşandı; yemek yemesi ve su içmesi imkânsız hale geldi.
Algolojiye yönlendirme ve tedavi süreci ile başlayan tedavi süreci, hastaya kısa süreli fakat yetersiz rahatlama sağladı. İlk blokaj ve sonrasında gelen işlemler ağrıyı tamamen yok etmedi; radyo frekans tedavisi bile istenen sonucu veremedi. Doktora gidip ameliyat olup olmayacağını sormasına rağmen, ameliyatın olmaması gerektiği yanıtını alan Çağla, bu hastalığın yaşamı nasıl değiştirdiğini önce kendi gözleriyle sonra da çevresindeki herkesle paylaştı.
Birçok kişi trigeminal nevraljisi “intihar hastalığı” olarak da adlandırılan bu rahatsızlığı yaşıyordu; çünkü yaşam her gün daha kısıtlı hale geliyor, hatta yüz felci geçirme gibi sonuçlar kaçınılmaz olabiliyordu. Çağla da yüzünün sağ tarafının çöktüğünü gördü ve bu durum, kendine olan güvenini sarsmaya başladı. Ancak arayışlar sonuç verdi ve İstanbul’daki bir hekim Doç. Dr. Mehmet Sabri Gürbüz’e yönlendirdi. Burada yapılan görüşmenin hemen ardından ameliyat süreci başladı.
“24 yaşımda yeniden doğdum” Sırada beklerken günler geçtikçe dayanma gücünü yitiren Çağla, günde altı ila yedi adet ağrı kesici almaya başlamıştı. Ameliyatla birlikte yaşamının yeniden şekillendiğini ifade eden genç kadın, doktorunu arayarak teşekkürlerini iletti: “Siz bir hayat kurtardınız çünkü ben artık canımdan vazgeçmiştim.”
Trigeminal sinirinin yüzün beşinci ana siniri olduğuna vurgu yapan Çağla, atakların nasıl başladığını ve ne tür zorluklar yaşadığını şu sözlerle anlattı: “Yüzümüzdeki duyuları ve motor fonksiyonları kontrol eder. Soğuk sıcak değişimlerinde bile atağın tetiklendiğini, uykudan uyandıran, yemek yiyemeyi ve su içmeyi imkânsız kılan ağrıların tanımı bu hastalık için geçerlidir.”
Ameliyat sonrası yeni bir hayat Ameliyatın ardından yaşamının tamamen değiştiğini ifade eden Çağla, artık normal bir uyku ve ağrısız bir günle karşılaşıyor. Duygu ve düşüncelerini paylaşırken, benzeri bir hastalıkla mücadele edenlere de sesleniyor: “Bu hastalığa sahip olanlar asla pes etmesinler. Ameliyat olmaktan korkmasınlar; bu alanda uzman bir hekimle karşılaştığınızda gönlünüz ferah bir şekilde tedavinizi olun.”
Çağla’nın hikayesi, trigeminal nevraljiyle yaşayanlar için umut dolu bir mesaj içeriyor: Erken tanı, güvenilir bir tedavi ekibi ve kararlı bir mücadele ile hayat yeniden kazanılabilir. Bugün Yaşam kalitesi ve uyku düzeni yeniden normale dönmüş durumda ve genç kadın, yaşadığı zorlu süreçten güçlenerek çıkmanın sevincini paylaşıyor.