Trabzon tutkusu ve İshaklı’nın arkasındaki gerçekler: bordo-mavi yaşamın derinliklerinde benzersiz bir hikaye.

İshaklı Mahallesi, Beykoz’de Trabzon kökenli büyük bir topluluğun yaşadığı, sokaklardan evlerin cephelerine kadar her yerin bordo-maviyle boyandığı bir köy havasını koruyor. Mahallenin tek giriş çıkışının iki bordo-mavi direk arasından geçtiği yol, ziyaretçilere Trabzonspor sevgisinin somut bir simgesi olarak algılanıyor. Cami vitrayları, bahçe havuzları, kaldırımlar ve çitler bile bu renklerle eşleşiyor; bazı evlerin dış cepheleriyle köy kahvesindeki sandalyeler, meydandaki kamelyalar ve köyün ilkokulu bile bu renge uygun olarak dekore ediliyor.
Derbi günlerinde mahalleli kahvede toplanıp maçı birlikte izliyor; deplasman yolculukları da topluca yapılıyor. Karadeniz görüntülerinin çekildiği diziler mahalleli tarafından büyük ilgi görüyor ve bu dizilerin akşam yayınlandığı saatlerde sokaklar adeta boşalıyor. 2021 yılında Trabzonspor’un teknik direktörü Abdullah Avcı’nın köyü ziyaret etmesi, takımın lig zaferiyle birleşince buradaki Karadeniz camiasında daha da yoğun bir popülerlik doğurdu.
İshaklı’nın temel özelliği, köyün 1950’li yıllardan bu yana Trabzon’dan gelen aileler tarafından kurulmuş olması ve nüfusun büyük çoğunluğunun Trabzonlu kimliğini sürdürmesi. Yaklaşık 500 hanenin bulunduğu köyde kayıtlı nüfus 1500’e yakın; çoğu hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Sütler İstanbul’un çeşitli ilçelerine dağıtılırken bahçelerde Karadeniz mutfağının vazgeçilmezi lahana adeta eksilmiyor.
Mahalle kahvesi ve meydanında görülen Trabzon tutkusu günlük yaşamın bir parçası. Dört bir yan bordomaviyken geceleri dahi bu renklerle ışıklandırılan sokaklar, Trabzonluların ve Trabzonsporluların köyü ziyaret etmesini teşvik ediyor. Köyün giriş çıkışının aynı yoldan sağlanması, trafiği azaltan pratik bir özellik olarak öne çıkıyor.
Ali Cinal, muhtar olarak mahalledeki nüfusun yüzde 90’ının Trabzon’un farklı ilçelerinden gelen insanlar olduğunu söylüyor ve şöyle ekliyor: Hedefimiz Trabzonspor tesislerinin burada kurulmasıyla şampiyonluğun daha da pekişmesi. Hoca gelirse şampiyonluk yolunun açılacağını düşünen köy sakinleri, “Bu köy uğurlu” dediği anekdotlarla konuşmalarını zenginleştiriyor.
İshedaki sakinler arasında Kevser Eraydın da köydeki tarım ve hayvancılığın nasıl yaygın olduğunu paylaşıyor: “Işıklar bile bordo-mavi; kendimizi Trabzon’da gibi hissediyoruz.” Eşiyle birlikte Trabzonspor sevgisini taşıyan Eraydın, formalardan bere, kaşık ve atkıya dek bu renklerin günlük yaşamın bir parçası olduğunu belirtiyor.
Balta ailesi de köyün Karadeniz dokusunu sürdürdüğünü ifade ediyor. Balta, köyden şehir merkezine ulaşımın kısa olduğunu, sakin ve yeşillikler içinde yaşamanın tadını vurguluyor. “Kanımızın ve suyumuzun Trabzon’a bağlı olduğunu” söyleyen Balta, mahallede maçlar esnasında dışarıdan gelenlerin dahi heyecanlandığını belirtiyor.
İshaklı’nın ruhu Trabzon sevgisiyle besleniyor ve bu sevgi, köy halkının günlük yaşamında köklü bir yer ediyor. Buradan İstanbul’a bağlılık da büyük ölçüde Trabzon’a olan özlemle şekilleniyor ve mahalle sakinleri, her fırsatta bu bağı sesli ve yazılı olarak ifade ediyor.