TİSK Genel Kurulu: İcraat odaklı yaklaşım ve reel sektörün gelişimini güçlendiren vizyon, iş dünyası için güven ve sürdürülebilir büyüme sunuyor.

Değerli işverenler ve kıymetli misafirler; Türkiye’nin iş dünyasının nabzını tutan bir platform olan TİSK, uzun yıllardır istikrarlı ve kurumsal bir varlık olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Birlikte hareket etmenin gücüyle, ülkemizin gayrisafi yurt içi hasılasına ve ihracatına yaptığımız önemli katkıları bir kez daha vurguluyoruz. ISO 500 içindeki ilk 10 işletmeden 7’sinin TİSK çerçevesinde olması ve ihracatın büyük bir bölümünün bu çatı altında gerçekleşmesi, dayanışma ve etkin işbirliğinin somut göstergeleridir. Ayrıca TİSK’in ulusal ve uluslararası platformlarda temsil gücü, işverenlerimizin sesinin güçlü bir şekilde duyulmasına olanak tanımaktadır.
İş dünyasının güvenlik ve adalet odaklı yaklaşımı, işverenler için hazırlanan raporlar ve belgelerin sahada uygulanabilirliğiyle şekillenmektedir. Kâğıt üzerinde kalan hedeflerin, sahada somut sonuçlara dönüştürülmesi beklenen öncelikli davranıştır. Bu bağlamda TİSK’in pratik ve gerçekçi bir yaklaşım sergilediğini görmekteyiz. Dünya hızla değişirken, teknolojik ilerlemeler ve küresel rekabet işverenlerimizin yeni gerçekliklere hızla uyum sağlamasını zorunlu kılıyor. Planlama, seri üretim, istihdam politikaları, ihracat stratejileri ve dijital dönüşüm gibi süreçlerde tüm aktörlerin uyum içinde hareket etmesi, büyüme ve kalkınmayı güçlendiren en önemli etkenler arasındadır.
İş barışının ve sosyal diyalogun güçlendirilmesi, istihdamın, üretimin ve ihracatın itici gücü olarak hayata geçmelidir. Bu amaçla TİSK camiasını kutluyor, İŞÇİ-İŞVEREN İLİŞKİSİ ADİL OLMALIDIR ifadesinin vurgusunu hatırlıyoruz. Ülkemizin refah ve istikrarını tehdit eden dış baskılara karşı duruşumuz net; milletin çıkarını ön planda tutan bir yaklaşımı sürdürmeye kararlıyız.
Her türlü güvenlik ve çalışma şartı standardına büyük önem veriyoruz. Kaza ve ihmal vakalarının azaltılması için sertifikasyon ve teftiş mekanizmalarını güçlendiriyoruz. Emekçilerin güvenli ve sağlıklı ortamlarda çalışabilmesi için gerekli tüm tedbirleri almak birinci önceliğimizdir. İzmir Konak, Beşiktaş Gayrettepe, Bolu Kartalkaya ve Dilovası gibi bölgesel örneklerle, ihmalde bulunanların hesap vereceğini bir kez daha ifade ediyoruz. Hedef, Sıfır Kazaya Yolculuk programı bağlamında ilerlemektir.
Ekonomik göstergeler ve gelecek öngörüleri açısından bakarsak, son gelişmeler ışığında büyümeyi sürdürüyoruz. Terörle mücadeledeki kararlılığımızla bir yandan güvenliği pekiştirirken, diğer yandan yatırım ve istihdamı güvence altına alıyoruz. 2025 için asgari ücret desteğini sürdürürken, teşvik programlarını 2026’ya kadar uzatmayı taahhüt ediyoruz. Merkez Bankası’nın reeskont limitini artırması, ihracatçılarımız için cazip maliyetler sunması ve yatırım taahhütlü kredilerin maliyetlerini düşürmesiyle finansman yükünü hafifletiyoruz. Uzun vadeli hedeflerimize ulaşmak için gerekli bütçeyi zorlayarak, istihdamı koruyan ve ihracatı güçlendiren adımları kararlılıkla sürdürüyoruz.
Terörsüz bir Türkiye için ortak hedef anlayışıyla hareket ediyoruz. Bölgemizde ve dünyada istikrarlı bir Türkiye için, milli güvenlik ve toplumsal uzlaşının temel ayakları olan politikalarla ilerlemeyi sürdürüyoruz. Kan ve gözyaşına son verilmesi, güvenli ve refah dolu bir gelecek için ortak çalışmalarımızı derinleştirmek, tüm tarafların katkısıyla mümkün olacaktır. Bu süreçte tüm paydaşlar, mutabakatı esas alan bir çerçeveden hareket etmelidir.