Tıkayıcı uyku apnesi ve sessiz tehlike: yaşam kalitenizi etkileyen belirtiler, teşhis ve tedavi seçenekleriyle güvenli bir uyku için rehber.

Günümüzde özellikle hareketsiz yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, obeziteyi hızla yaygınlaştırıyor. Bu durum, yalnızca kilo sorununu değil, uyku kalitesini de olumsuz etkileyen ve yaşam standartlarını düşüren bir sağlık konusu olan tıkayıcı uyku apnesinin de önünü açıyor. Uykuda hava yolunu çevreleyen kasların gevşemesi sonucu havayolu daralıyor ve solunum kesintileri yüzlerce kez tekrarlanabiliyor. Bazı insanlar için bu geçiş yolu doğuştan dar olabilir; kilo arttıkça daralma daha belirginleşebilir.
Kilonun artması, apne riskini ciddi şekilde yükseltiyor: yaklaşık %10 kilo artışı, riskleri altı katına çıkarabiliyor. Tedavi edilmediğinde diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları ve beyin damarlarındaki hasarlar gibi komplikasyonlar ortaya çıkıyor. Uykudaki nefes durakları sırasında kan oksijen düzeyi düşüyor ve bu dalgalanmalar damar yapısında hasar oluşumuna yol açıyor. Sonuç olarak kan şekeri ve tansiyon kontrolünün zorlaşmasıyla dirençli diyabet ve hipertansiyon gelişebiliyor. Bu nedenle hastalığın erken tanı ve tedavisi hayati önem taşır.
Uyku apnesi riskinin erkeklerde 40 yaş sonrası, kadınlarda ise menopoz sonrası arttığı belirtiliyor. Fazla kilonun bu riski önemli ölçüde artırdığı biliniyor; yapılan çalışmalarda %10’luk kilo artışının apne riskini 6 kat yükselttiği saptanmıştır. Ayrıca boğazın çapı dar olduğunda veya boyun yapısı kısalığında apne riski artabilir.
Erken tedavinin yaşam kalitesi için önemi büyüktür. Tanı, şikayetlerle birlikte gece boyunca uykunun çeşitli parametrelerle izlendiği polisomnografi tetkikiyle konulur ve şiddeti bu tetkikle belirlenir. Tedavide genellikle burna takılan bir maske ile gece boyunca basınçlı hava veren CPAP cihazı kullanılır; bu sayede hava yolu açıklığı sağlanır ve solunum kesintileri engellenir. Hastalar çoğunlukla kilo vermenin yanında cihaz tedavisinin yarattığı faydalarla metabolik durumu da kontrol altına alabilirler.
9 önemli belirtiler, hastaların en sık başvurduğu sorunları özetler. Horlama yaygın bir şikâyet olsa da bu durum tek başına apne göstergesi değildir. En belirgin 9 belirtinin başında gürültülü ve aralıklı horlama, çevredekilerin nefes duraklarını fark etmesi, boğulur gibi uyanma, gece sık tuvalete kalkma ihtiyacı, gece boyun ve göğüs üzerinde terleme, sabahları yorgun uyanma, gün içinde uykululuk, sabah baş ağrısı ve unutkanlık/dikkat eksikliği gelir. Bu belirtilerle karşılaşan kişiler, uyku tıbbı konusunda uzman bir hekimle en kısa sürede görüşmelidirler.