Terörle mücadelede yeni dönem: Öcalan’ın silah bırakma çağrısı ve en güncel gelişmelerle barış ve güvenlik adımlarını keşfedin.
Türkiye, terörle mücadelede yeni bir aşamaya giriş yaparken, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sözleriyle başlayan tartışmalar, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın örgüte yönelik “Silah bırakma ve örgütü feshetme” çağrısıyla yeni bir boyut kazandı. Bu gelişmeler ışığında, örgütün uzun zamandır beklenen kararını aldığı ve önemli adımlar attığı öne sürüldü. Güvenlik kaynakları, örgütün geçtiğimiz hafta kongresini topladığını ve fesih ile silah bırakma kararını benimsediğini doğruladı. Ayrıca, bu kararın kamuoyuna duyurulmasının planlandığı, ancak Sırrı Süreyya Önder’in vefatı nedeniyle bu açıklamanın geciktiği bilgisi edinildi. Birkaç gün içinde örgütten resmi açıklamaların yapılması bekleniyor.
Türkiye gazetesinde yer alan haberlere göre, AK Parti ve ilgili güvenlik birimleri, önümüzdeki süreci yönetecek detaylı bir taslak hazırladı. Bu taslak, Öcalan ile yapılan görüşmeler ve istişareler sonucunda ortaya çıktı. Güvenlik güçleri, örgütün silah bırakma ve fesih kararını kamuoyuna yansıttıktan sonra, hukuki ve idari adımların planlandığını belirtti. Bir AK Parti yetkilisi, “Bu aşamayı geride bıraktıktan sonra, yeni adımlar ve yol haritası netleşecek. Çalışmalarımız hazır ve hangi noktada olacağımız belli” ifadelerini kullandı.
Öcalan’ın İmralı adasından çıkarılmasına ilişkin henüz resmi bir başlık bulunmadığını belirten yetkililer, yalnızca idari ve güvenlik çerçevesinde bazı düzenlemelerin olacağını aktardı. Buna göre, İmralı’da kendisine yardımcı olacak bir görevlilik sistemi kurulacak, cezaevi şartları esnetilecek ve Öcalan ile yapılan görüşmeler daha sık ve düzenli hale getirilecek. Ayrıca, devletle yaptığı görüşmelerde, kendisinin “İmralı’dan çıkmak istemediğini” bizzat ifade ettiği ve dışarıda güvenlik endişeleri taşıdığı da vurgulandı. Uzmanlar, Öcalan’ın dışarıya çıkmasıyla birlikte ciddi güvenlik önlemlerinin alınacağını ve onun hareket alanının sınırlandırılacağını belirtti.
Önümüzdeki süreçte, toplum ve siyasi arenada oluşabilecek yanlış anlaşılmalara karşı AK Parti, ciddi bir uyarı ve alarm durumu içine girdi. Parti yönetimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer üst düzey isimlerin açıklamalarını dikkatle koordine ederek, gelişmelerin hassasiyetle yönetilmesini sağlamak amacıyla iletişim stratejisi belirledi. Bir yetkili, “Bu süreç çok kritik ve dikkatli yürütülmeli. Cumhurbaşkanı’ndan başlayıp, parti sözcüleri ve milletvekillerine kadar herkesin açıklamaları özenli olacak” dedi.
Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’deki grup toplantısında yaptığı çağrı, sürecin başlangıcı oldu. Bahçeli, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, TBMM’de DEM Parti grubu onunla yüz yüze görüşebilir ve örgütün tamamen sona erdiğine dair açıklama yapabilir” diyerek, süreci tetikledi. Bu çağrı sonrası, DEM Parti heyeti 26 Kasım 2024’te, örgüt lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüşmek üzere Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. 9 Aralık’ta, Bahçeli, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın yeni başlangıç çağrısını destekledi. Bakırhan, “2025’te yeni bir başlangıç yapabiliriz. Bu Meclis, Demokratik Cumhuriyet’in temelini atma şansına sahip” diyerek umut verdi.
28 Aralık’ta, Adalet Bakanlığı’nın onayıyla, DEM Parti’nin ilk görüşmesi gerçekleşti. Takip eden süreçte, ikinci görüşme 22 Ocak’ta yapıldı. Ardından, heyet Irak Kürdistanı’nda önemli isimlerle görüştü; 16 Şubat’ta Neçirvan Barzani ve Mesut Barzani ile, 17 Şubat’ta ise Bafil ve Kubat Talabani ile temaslar sağlandı. Ayrıca, Öcalan’ın son görüşmesi ve mesajını içeren açıklamalar da gerçekleşti. Öcalan, mesajında “Silah bırakma çağrısında bulunuyorum ve bu tarihi sorumluluğu üstleniyorum” ifadelerine yer verdi. Bu açıklama öncesinde, İmralı Adası’nda çekilen son fotoğrafı da kamuoyuna yansıdı, böylece sürecin son aşaması tamamlandı.