Terörle Mücadelede Tasfiye: Politikadan Yasal Stratejiye Yol Haritası

TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi komisyonunun nihai raporunu hazırlama süreci, AK Parti ile yapılan görüşmeler sonucunda rapor sunumlarıyla ilerledi. AK Parti’nin 60 sayfalık Çözüm raporunda, terörsüz Türkiye hedefi etrafında bir dizi başlık ve ölçülebilir göstergenin ortaya konulduğu belirtildi. Erdoğan’ın liderliğinde başlayan sürece ilişkin olarak, uzlaşının ihtiyaç duyulduğu ve süreçte görevi üstlenen devlet aktörlerinin koordinasyon içinde hareket edeceği vurgulandı.

Raporda, örgütün silahlı kapasitesinin ortadan kaldırılmasına yönelik somut kanıtlar ve delillerin objektif kriterlerle ortaya konması gerektiği ifade edildi. Tespit ve teyitin, sahadaki fiili değişimin ötesinde hukuki süreçlerin de başlangıcı olduğu belirtilerek, sürecin şeffaf yürütülmesi ve delil ile kararların kayıt altına alınması gerektiğine dikkat çekildi. Bu aşamada, hiçbir aşamanın pazarlık aracı olarak görülmemesi gerektiği altı çizildi.

Tüm uzantılarıyla tasfiye ifadesiyle rapor, güvenlik ve istikrar hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin Suriye ve Irak sınır bölgelerinde terör yapılanmalarına karşı kararlı duruşunu sürdüreceğini belirtti. PKK’nın bölgedeki tüm unsurlarının tasfiye edilmesi yönünde Ahmet Davutoğlu’nun veya Şam yönetimiyle yapılan anlaşmaların gereğinin bir an önce yerine getirilmesi gerektiği belirtildi. Raporda, samimi toplumsal empatiyi bozacak her türlü girişimin istismar edici olduğuna karşı, devletin kararlı müdahalesinin öncelikli olması gerektiği ifade edildi.

Kayyuma gerek kalmayacak başlıklı bölümde, terör baskısının kaldırıldığı yeni bir dönemde demokratik siyasete engel olan sınırlandırıcı unsurların kaldırılacağı ve Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu gibi alanların güncel ihtiyaçlar ışığında ele alınacağı dile getirildi. Demokratikleşme çerçevesinde, yasa yapısının geçici ve müstakil bir düzenlemesini öngören görüşler, özellikle terörün ortadan kaldırılmasına yönelik farklılaştırılmış bir yaklaşımı esas alıyor.

Müstakil ve geçici kanun olarak öne sürülen düzenlemenin, varlığını sürdürdüğü sürece uygulanacak özel hükümler içermesi ve yalnızca tespit edilen terör örgütlerine yönelik olması gerektiği belirtildi. Ceza, infaz ve usul haklarında belirli esneklikler öne sürülerek, bireylerin topluma entegrasyonu için ölçülü ve denetlenebilir bir hukuki çerçeve kurulması önerildi. Bireylerin uyumunu izlemek ve yeniden suç işleme riskini azaltmak amacıyla güvenlik mekanizmalarının devreye alınması gerektiği vurgulandı.

Barış değil tasfiye yasaları olur başlığıyla, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarına atıfta bulunularak, terör örgütünün feshi ve tasfiyesi için yasal düzenlemelerin Meclis aracılığıyla yapılması gerektiği belirtildi. Bakanlığın bu süreçte teknik destek verdiği, ancak “barış yasası” gibi adlandırmaların doğru olmadığına dikkat çekildi.

İmralı Heyeti ve siyasi temaslar ile ilgili olarak, heyetin parti ziyaretlerine devam edeceği ve TBMM’de AK Parti ile TİP, CHP gibi partilerle görüşmeler gerçekleştireceği aktarıldı. Heyetin önümüzdeki günlerde programlı temaslarına devam edeceği duyuruldu.