TEKNOFEST İstanbul 2024: Teknoloji tutkunları için heyecan dolu festival, öne çıkan konular ve ilham veren inovasyonlar sizleri bekliyor.
TEKNOFEST, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olarak geri dönüyor. 13. kez gerçekleştirilecek festival, 17-21 Eylül tarihlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ziyaretçilerini ağırlayacak. Yarışmalar, hava gösterileri ve daha pek çok etkinlik bu süreçte bir araya gelecek.
Festival boyunca sahnelerde ve sahne arkalarında, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ile T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’ın yaptığı açıklamalar gündemi şekillendirdi. Bayraktar, organizasyonun hazırlıklarının iki kat daha yoğun sürdüğünü belirtti ve Teknofest’in hayal gücünü işleyen bir diyar kurduğunu vurguladı. “Teknofest’in başarısı gençlerimize ‘ben yapabilirim’ duygusunu aşılıyor” diye ifade etti. Savunma sanayisinin son yirmi yıldaki başarısı ise festivalin temel motivasyonlarından biri olarak öne çıktı; bu başarı aynı zamanda gençlerde güven duygusunu pekiştirdi.
ÇELİK KUBBE olarak öne çıkan savunma teknolojileri, ülkenin katmanlı hava savunmasını güçlendirdi. Ancak tüm ülkeyi kapsayacak entegre bir hava savunma sistemi henüz mevcut değil. Çıkarımlar arasında caydırıcılık öncelikli bir tercih olarak öne çıktı ve tüm füzelerin tek bir savunma sistemiyle engellenmesi günümüz dünyasında zorluklar içeriyor. KIZILELMA gibi gelişmiş taaruz yetenekleriyle birlikte, mühimmat ve radar kapasitesinin sürekli olarak artırılması gerektiği vurgulandı. BAYRAKTAR TB3 ise gemi tabanlı teslimat ve kara-deniz uçuş yetenekleriyle spor ve savunma kapasitesini güçlendiriyor. Gelecek hedefleri arasında 2026’da Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine katılım bulunuyor. İHA’ların Savaşlardaki Rolü konusunda ise, Bayraktar TB2’nin sahada etkileyici bir etkiye sahip olduğu ifade edildi; veriye dayalı karar vericilere kesintisiz bilgi akışı sağlayan insansız hava araçlarının önemine vurgu yapıldı.
GAZZE’DE SOYKIRIM konusuna değinen konuşmacılar, dünyanın bugün karşı karşıya olduğu çatışmalara ve insan hakları ihlallerine dikkat çekti. Dünya genelindeki eğitimli insanların yazdığı makalelerden hareketle, her bireyin onurlu bir yaşam sürebilmesi gerektiğini hatırlatıldı. Şairin sözleriyle ifade edilen yaklaşım, “medeniyet tek dişi kalmış canavar” ifadesinin öyle kalmaması için insanlığın ortak sorumluluklarına işaret ediyor.