TCMB Ekim İktisadi Yönelim ve Reel Kesim Güveni raporu: artış trendleri ve iç dinamikler üzerine özet, güven ve yönelim analizleri

TCMB’nin ekim ayı İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi sonuçları açıklandı. İmalat sanayisini kapsayan katılımcı 1828 iş yerinin yanıtları ağırlıklandırılarak toplulaştırıldı ve Reel Kesim Güven Endeksi, ekimde bir önceki aya kıyasla 0,6 puan yükselerek 100,8 değerine ulaştı. Mevsimsellikten arındırılmış ölçüm ise 1,2 puan düşerek 102 seviyesine geriledi.
Endeksi oluşturan anketin sorularına ilişkin yayılma endekslerinde belirgin hareketler görüldü. Mevcut mamul mal stokları ve mevcut toplam sipariş miktarı ile gelecek üç ayda beklenen istihdam, üretim hacmi, genel gidişat, sabit sermaye yatırım harcamaları ve gelecek üç ayda ihracat siparişleri güç kazandırırken, son üç ayda toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirme endeksi baskı yarattı.
Son üç aya ilişkin değerlendirmelerde üretim hacmindeki artış yönünün güçlendiği, iç piyasa siparişlerinde azalma yönünün zayıfladığı ve ihracat siparişlerinde azalış yönünün dönerek artış yönüne geçtiği görüldü. Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğuna dair görüşler bir önceki aya göre zayıfladı. Ayrıca mevcut mamul stoklarının mevsim normallerinin üzerinde olduğuna dair görüşler, normallerin altında olduğunu belirtenler lehine döndü.
Gelecek üç aya yönelik öngörülerde ise üretim hacmi, ihracat ve iç piyasa siparişlerinde artış bekleyenlerin payı önceki aya göre zayıfladı. Ancak gelecek üç ay için istihdam konusunda olumsuz beklentilerin zayıfladığı ve gelecek 12 ay içinde sabit sermaye yatırım harcamalarına ilişkin artış yönlü görüşlerin güçlendiği not edildi.
ÜFE beklentisi yüzde 34,3’e geriledi. Ortalama birim maliyetler açısından son üç ayda artış kaydedenlerin oranı zayıflarken, gelecek üç ay için artış öngörenlerin oranı güç kazandı. Gelecek üç ay için satış fiyatında artış yönlü beklentiler de zayıflarken, 12 aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 0,2 puan düşüşle %34,3 olarak belirlendi. 2025 yılı ekiminde ankete katılan işletmelerin %54’ü üretimini kısıtlayan bir faktör olmadığını belirtirken %13,7 oranı talep yetersizliğinin üretimini sınırlayan en önemli etken olduğunu ifade etti. Bunu sırasıyla mali imkânsızlıklar, iş gücü yetersizliği, ham madde-ekipman yetersizliği ve diğer faktörler takip etti.
Not: Endeksler ve yorumlar, imalat sanayisinin kısa vadeli nabzını yansıtmakta olup, mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler karşılaştırmalı olarak izlenmektedir.