Tarihin ışığında diplomasiyle bölgesel barış ve uluslararası sorumluluklar: geçmişten dersler, etkili stratejiler ve ortak güvenlik vizyonu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen Bosphorus Diplomasi Forumu’na katıldı. Konuşmasında, mevcut küresel düzende adalet ve insan onuru savunusunun giderek güç kaybettiğini ve bu durumun bir sistem krizi haline geldiğini vurguladı. Sistemin temel gayesi olan savaşları önlemek ve insani felaketleri engellemek olan uluslararası mekanizmaların, bugün karşılaşılan sorunların kaynağı haline geldiğini belirtti.
“Sıfır toplamlı bir oyun” yaklaşımını reddeden Erdoğan, bölgesel barış, huzur ve istikrarın güçlü şekilde kurumsallaşması gerektiğini ifade etti. İnsana odaklı, öncü ve çok boyutlu dış politika anlayışıyla bölgesel ve küresel meselelerin çözümüne katkı sunulduğunu belirtti.
Konuşmasında, Gazze üzerinden yaşanan insani felaketleri eleştirdi ve sivillerin hedef alınmasına karşı durdu. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda sessiz kalan katıların artık uyanış içinde olduğuna dikkat çekti ve “Soykırım kadrosu cezalandırılmalı” çağrısını yineledi. Ayrıca, Filistin’in tanınması sürecinin küresel uyanışa kapı araladığına işaret etti.
Sumud Filosu’nun Gazze’ye yardım götürdüğünü hatırlatan Erdoğan, uluslararası yaptırımların uygulanması gerektiğini vurguladı ve İsrail’e yönelik ekonomik tedbirlerin artırılabileceğini belirtti. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez ile yaptığı telefon görüşmesinde, iki devletli çözüm yolundaki adımların takip edildiğini ve Netanyahu’nun barış sürecini sabote etme eğiliminin kırılması gerektiğini ifade etti.
Sumud Filosu’na selam ve destek mesajı veren Erdoğan, dünyadan çok sayıda gönüllünün Gazze’ye yardımlarını sürdürdüğünü söyledi. Bölgesel istikrar için uluslararası toplumu sorumluluk almaya çağırdı ve tüm adımların dikkatle değerlendirileceğini belirtti.