İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye itirazı ve tutuklama kararını akıcı bir dille değerlendiriyoruz; süreç, kriterler ve sonuçlar hakkında özet bilgi.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Barım’ın cezai süreçteki durumuyla ilgili savcının tahliye kararına yönelik itirazını ele aldı. İtiraz, önceki aşamada Barım’ın tahliye edilmesi yönündeki kararın uygulanabilirliğini sorguluyordu; mahkeme bu itirazı kabul etmedi ve Barım hakkında yeniden tutuklama kararı verilmesini onayladı.
Bir önceki duruşmada, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Barım’ın beyin ve kalp sağlığına ilişkin mevcut raporlardaki anevrizma bulguları ile Adli Tıp Kurumu’nun raporlarındaki sonuçları dikkate alarak, tutukluluk süresinin adli kontrolle giderilmesinin de mümkün olduğuna karar vermişti. Buna göre sanık için konut terk etmeme ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol önlemleriyle tahliye sağlanması öngörülmüştü.
Ancak duruşma savcısı bu tahliye kararına itiraz etmişti. İtirazı sonuçsuz kalan savcılığın dosyası, üst mahkeme olan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Dosyada yapılan değerlendirme neticesinde, üst mahkeme de önceki kararın aksine tahliye yerine tutuklama yönünde karar verilmesini uygun gördü.
Sonuç olarak, Barım’ın tutukluluk sürecine ilişkin mevcut kararlar yeniden gözden geçirildi ve tutukluluğun devamına karar verildi. Kararın gerekçesinde tıbbi raporlar ve ceza muhakemesinin fayda/zarar dengesi ile adli kontrol seçeneklerinin yeterli olup olmadığı konuları etraflıca ele alındı.