Suriye göçü ve Türkiye ekonomisinin güncel durumu ile geleceğe yönelik perspektifleri inceleyen detaylı analiz ve bilgiler.
Bu göç hareketi yalnızca demografik yapıyı değil, aynı zamanda ekonomik dengeleri de derinden etkiledi. Günümüzde Suriye’de yaşanan yeni siyasi ve ekonomik gelişmeler, sınırlı da olsa geri dönüşlerin başlamasına zemin hazırladı. Ancak, tüm Suriyelilerin geri dönmesini beklemek gerçekçi görünmüyor. Bu süreç kademeli ve sürdürülebilir bir şekilde ilerleyecek; böylece ekonomiye olası etkileri de zaman içinde ortaya çıkacaktır.
Bu konuyu Mahfi Eğilmez ile birlikte hazırladığımız “Sesli Ekonomi” programında detaylı şekilde ele aldık. Mahfi Bey, Türkiye’ye gelen Suriyelileri iki ana kategoriye ayırmıştı:
Öngörülenlere göre, geri dönüşlerin çoğunlukla ikinci gruba yönelik olacağı tahmin ediliyor. Bu dönüşler, özellikle Güneydoğu Anadolu’daki küçük atölyelerde iş gücü açığını kapatabilir. Suriyeliler, genellikle düşük ücretlerle ve sigortasız şekilde çalıştıkları için, onların yerine gelecek işçilerin sigorta ve vergi maliyetleri artacak; bu da ürün ve hizmet fiyatlarına yansıyacaktır.
Göç hareketleri ekonomiyi üç temel kanal üzerinden etkiler:
Bu noktada, en önemli adım gönüllü geri dönüşleri teşvik etmek olmalı. Bu amaçla, destek ve yardımların kademeli olarak azaltılması, geri dönüş sürecine katkı sağlayacaktır.
Suriye’nin kısa vadede tamamen normale dönmesi zor görünüyor; bu nedenle, Türkiye’de kalmaya devam edecek olan Suriyeli nüfusu ile uyum ve entegrasyon çalışmalarını güçlendirmek büyük önem taşıyor. Avrupa ülkeleri, Ukraynalı mülteciler için çeşitli entegrasyon programları başlatmış durumda. Türkiye de benzer adımlar atmalı; dil kursları, meslek edindirme ve beceri geliştirme programlarıyla bu insanları topluma kazandırmayı hedeflemeli.
Dünyada en fazla mülteci barındıran ülke konumunda olan Türkiye’nin bu durumu iyi yönetmesi, toplumsal uyumu sağlaması ve ekonomik istikrarı koruması açısından hayati öneme sahiptir.