Suat Uğurlu Barajı’nın boşalan gölünün ekolojik etkileri ve çevresel belirsizlikler hakkında kapsamlı bir bakış.
Ayvacık ilçesindeki Suat Uğurlu Barajı, yıllardır bölgeye doğal güzellik ve ekonomik canlılık kazandıran bir simge olarak öne çıkıyordu. Ancak bakım ve onarım nedeniyle suyun tahliyesiyle göl tabanı açıkta kaldı; bazı bölgelerde çatlayan topraklar, bazı yerlerde ise gri çamur tabakası gözlemleniyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, tabanın üzerinde neredeyse hiçbir canlı belirtisinin kalmaması nedeniyle durumu hem ekolojik hem de ekonomik açıdan “ürkütücü” olarak nitelendirdi.
Yılmaz, önceki yıllarda derin olan vadinin zaman içinde akarsuyun taşıdığı millerle dolduğunu, şimdi gölün neredeyse bir ova görünümü kazandığını belirtti. Bu sığlaşma, barajın ömrünü de olumsuz etkileme potansiyeli taşıyor.
Çamurdan ibaret olarak tanımlanan topraklar artık verimlilikten uzak bir tablo çiziyor. Zemin tarıma uygun değil; balıkçılığa da elverişli olmaktan çıktı. Koyu gri bir çamur tabakasının varlığı, mutlaka detaylı analiz ve kirlilik kaynaklarının saptanması gerekliliğini gösteriyor.
Ayvacık’ın baraj sayesinde elde ettiği “Saklı Cennet” ünvanı, suyun çekilmesiyle kısmen geri çekilmiş durumda. İlçenin sessizliğe gömülmesi, barajın bölgenin can damarı olduğu gerçeğini yeniden hatırlatıyor. Prof. Dr. Yılmaz ayrıca Samsun’un Türkiye’deki dört büyük barajından ikisine ev sahipliği yaptığını hatırlattı ve Altınkaya ile Derbent Barajları’nın Kızılırmak üzerinde, Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu’nun ise Yeşilırmak üzerinde bulunduğunu vurgulayarak, bu kaynakların uzun ömürlü olması için havzaların korunmasının kritik olduğunu belirtti.