Stüdyo’da 3 fayda, 1 çekinç: avantajlarınızı keşfedin, iş akışını hızlandırın ve maliyeti optimize edin. Ücretsiz ipuçlarıyla bugünü şekillendirin.
İstanbul’da stüdyo daireler yeniden gündeme geliyor. 1+0 olarak bilinen bu küçük konutlar, yaklaşık on beş yıl süren kısıtlamaların ardından kalıcı biçimde dönüyor. Barınma maliyetlerinin hızla yükseldiği İstanbul’da bu tip konutlar artık maliyeti düşürücü bir etken olarak vurgulanıyor. Girişimciler ile tüketiciler, küçük daire üretiminin serbestleşmesi konusunda ortak bir noktada buluştuğunu dile getiriyor. Bu çerçevede üç temel fayda üzerinde uzlaşı bulunuyor: 1- Stüdyo dairelerin üretimi, konut satışlarını daha uygun fiyatlarla mümkün kılacak; 2- Özellikle kentsel dönüşüm süreçlerinde peşin ödeme yapmadan daha küçük konuta razı olan vatandaşlar için dönüşümün önünü açacak; 3- Yalnız yaşayanlar, yaşlılar ve öğrenciler için daha uygun maliyetli konutlara erişim sağlanacak. Ancak bu faydaların ötesinde, Türk aile yapısının stüdyo daire yaşamına tamamen uygun olmadığı görüşü hâlâ bir tekince olarak varlığını sürdürüyor. Son yıllarda artan konut fiyatları ve kira giderleri, bu çekinceyi önemsizleştirmiş görünüyor.
İstanbul’daki en uygun 2+1 konutun yaklaşık 4 milyon lira bandında olduğu değerlendirmesiyle, yeni yapılacak 1+0 dairelerin fiyatının 2 milyon lira seviyesine kadar düşebileceği ifade ediliyor. Hüküm veren planlama değişiklikleriyle Girişimci ve tüketici dengesi sağlanırken, konut projelendirme süreçlerinde 1+1 ve 1+0 segmentine daha çok yer verileceği belirtiliyor. Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yaptırımların, oturma odası alanı için belirlenen en küçük metrekare oranlarının yatak odasına uygulanması gerekliliğiyle güncellendi; sonunda 8 metrekare büyüklüğünde bir yatak odası zorunlu olarak tanımlandı ve böylece 1+0 yerine 1+1 yaklaşımı yerine yatak odası zorunluluğu getirilmiş oldu. Bu değişiklikle 1+0 stüdyo daireler yeniden ön planda değerlendirilebilir hâle geldi.
Piyasa talebi açısından bakıldığında, arsa fiyatları ve inşaat maliyetleri nedeniyle yeni konut arzının daraldığı belirtiliyor. Taylan Tanyer tarafından ifade edilen görüşe göre, daha ulaşılabilir konutlar için aynı arsa üzerinde daha çok konut üretmek gerektiğini gösteriyor. Yeni projelerde 1+1 ve 1+0 birliklerinin artacağı öne sürülüyor; vatandaşların konuttan beklentilerinin de değiştiği, çocuklu aileler, doğa ve çevre odaklı projelerin daha cazip bulunduğu vurgulanıyor. Önümüzdeki dönemde bankaların faizlerinde düşüş eğiliminin sürmesi halinde, taksitlerle konut alımlarında artış bekleniyor.
İTO’nun değerlendirmesi ise bu değişikliğin fiyat dostu talebe yanıt verebilecek bir adım olduğuna işaret ediyor. Konut İnşaatı Meslek Komitesi Başkanı Mükremin Tekin, başlangıçta geleneksel bakış açısıyla aileler için uygun olmadığı düşünülse de artık zorunlu olarak olumlu bir uygulama olarak görüldüğünü belirtiyor. Girintiyle tanımlanan alanda 1+1 algısının yaratılabileceğini, ayrıca yalnız yaşayanlar, yaşlılar ve öğrenciler için de kritik bir seçenek oluşturacağını dile getiriyor. Kentsel dönüşümde tıkanan noktaların aşılmasına da katkı yapacağını söyleyen Tekin, mevcut koşullarda en düşük konut satış rakamlarının 4 milyon liralar düzeyinde olduğuna dikkat çekiyor; fakat 2 milyon liraya kadar gerileyebilecek 1+0 modelinin bu tabloyu değiştirebileceğini ifade ediyor.
Konut alırken dikkat edilmesi gerekenler konusunda MKK GABİM, konut, arsa ve iş yeri alımında dikkat edilmesi gereken noktaları üç rehberle özetliyor. Örneğin konut niteliğinin tapuda konut veya mesken olarak tescil edilmesi, kat irtifakı ve iskan süreçlerinin durumu, tapudaki yüzölümü ve kısıtlama bilgilerinin incelenmesi gerektiğini vurguluyor. İş yeri alımlarında ise niteliğin tapu senedinde iş yeri veya dükkan olarak kaydedilmiş olması hayati önem taşıyor. Bu bilgiler, yatırım kararının temel taşlarını oluşturuyor ve istenen hakların hangi tarihte ve hangi gerekçeyle tescil edildiğini gösteriyor.