DOLAR
42,0611
EURO
48,5574
ALTIN
5.413,42
BIST
10.971,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
21°C
İstanbul
21°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
19°C
Salı Çok Bulutlu
21°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
17°C
Perşembe Çok Bulutlu
16°C

Stratejik Özerklik ve Türkiye’nin Savunma Diplomasi Vizyonu: TRT World Forum 2025 Özeti

Stratejik özerklik, Türkiye’nin savunma diplomasisi vizyonu ve TRT World Forum 2025 özeti: güvenlik, işbirliği ve bölgesel güç dengeleri.

Stratejik Özerklik ve Türkiye’nin Savunma Diplomasi Vizyonu: TRT World Forum 2025 Özeti
01.11.2025 00:00
A+
A-

İstanbul’da gerçekleşen TRT World Forum 2025’in açılışında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, panelin ana temasını Türkiye’nin savunma ve güvenlik politikalarına yön veren küresel dinamikler çerçevesinde değerlendirerek konuştu. Forumun bu yılki teması olan “Küresel Sıfırlama: Eski Düzen’den Yeni Gerçekliklere” bağlamında dünyanın karşı karşıya olduğu dönüm noktalarını, derin bir kavrayışla ele aldığını belirtti ve TRT World ekibini bu özdeş organizasyonun başarıya ulaşmasındaki gayretleri için tebrik etti.

Yılmaz, küresel salgınlar, ekonomik dalgalanmalar ve hibrit çatışmalar gibi başat zorlukların eski güvenlik mimarisinin kırılganlığını ortaya koyduğunu ifade etti. Türkiye’nin, gelişmekte olan küresel güvenlik mimarisini şekillendiren kilit bir güç konumunda olduğunu vurguladı ve tecrübesinin, bir ulusun egemenliğini ve direncini, mevcut düzene daha eşit, yenilikçi ve ilkesel temellerle katkıda bulunarak güçlendirme yönündeki kararlılığını gösterdiğini belirtti.

Genişleyen teknolojik altyapı, dayanıklı ekonomi ve bağımsız dış politika vizyonu, Türkiye’nin yalnızca bölgesel istikrar için değil, küresel güvenlik algısını da belirleme yönündeki rolünü pekiştiriyor. – SAVUNMA SANAYİNE VURGU bölümünde Yılmaz, savunma üretimindeki yerliliğin yüzde 20’den 80’in üzerine çıkışını vurguladı ve Türkiye’nin 21. yüzyılın öne çıkan sanayi dönüşümlerinden birine imza attığını ifade etti. Türkiye’nin bugün dünyadaki en büyük üç İHA üreticisinden biri olması ve savunma ihracatında 11’inci sıraya yükselmesi, 2024 yılında ise İHA ihracatının küresel payının büyük bölümünü tek başına karşılaması gibi somut başarılar, bu dönüşümün göstergeleridir.

2024 yılında savunma ihracatının 7 milyar doların üzerinde olduğunu aktaran Yılmaz, bunun kısa vadede 10 milyar dolara yaklaşması öngörüsünü paylaştı. Bayraktar TB3, KIZILELMA, KAAN, HÜRJET, ATAK, TCG Anadolu, ATMACA ve GÖKDOĞAN gibi yerli üretim projelerinin, teknolojik başarıyı ve stratejik bağımsızlığı simgelediğini belirtti.

– ULAŞILABİLİR DİPLOMASİ VE ARABULUCULUK Türkiye’nin artık izleyen değil, izlenen bir ülke olduğuna işaret eden Yılmaz, ALTAY tanklarının TSK’ya teslimatıyla savunma modernizasyonunun tarihi bir dönüm noktasına ulaştığını ifade etti. Çelik Kubbe olarak adlandırılan katmanlı hava savunma sistemi projesinin, ülkenin gökyüzünü kapsamlı şekilde koruma hedefinin bir simgesi olduğunu vurguladı.

Gelişmiş savunma sistemlerinin diplomatik etkisini kullanarak Türkiye’nin arabuluculuk kapasitesini güçlendirdiğini söyleyen Yılmaz, güvenlik ile diplomasinin birbirini tamamlayan sorumluluklar olduğuna dikkat çekti. Ülkenin, Birleşmiş Milletler, NATO ve AB çerçevesinde barış ve güvenliğe katkı sağlamaya devam ettiğini belirtti. Ayrıca, FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ gibi tehditlere karşı mücadelede kararlı duruşunu vurgulayarak, bölgesel güvenliğe verdiği önemi yineledi.

Teknolojik yenilikler, bölgesel istikrar vizyonu ve insani diplomasiyle Türkiye’nin küresel savunma paradigmasını şekillendirme kapasitesinin merkezi bir konumda olduğunu ifade eden Yılmaz, gelecekte stratejik özerkliğini daha da derinleştireceklerini ve güvenliğini güçlendirecek adımlar atmaya devam edeceklerini belirtti. Bu çerçevede, adil ve dengeli bir uluslararası düzenin inşasına katkı sunmanın da sürdürülecek hedefler arasında olduğunu vurguladı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.