Sındırgı depremlerinin artçı şoku ve bölgesel jeolojik incelemeler: sismik aktivite, fay yapıları ve deprem risk analizine yönelik öne çıkan bulgular.

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından artçı sarsıntılar sürüyor. Dün önce 4.5, ardından 4.4 ve son olarak 4.9 büyüklüğünde artçılar kaydedildi. Kentte 10 Ağustos’tan bu yana yaklaşık 15 bin civarında artçı sarsıntı bildirilirken, vatandaşlar geceyi evlerinde geçirememiş, karavanlarda, çadırlarda ve araçlarında konakladı.
İkiz deprem olarak nitelendirilen bu olaylar için Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Afet Yönetim Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, “Bölgede birbirini takip eden benzer büyüklükte depremler kısa aralıklarla meydana gelince bunlar deprem fırtınası olarak adlandırılıyor. Sındırgı’daki bu iki büyük depremi de aynı zamanda ‘ikiz deprem’ olarak görmek gerekir. Yapılan incelemelerde, hem tektonik hareketlerin hem de magma sokulumlarının tetiklediği bir gerilim artışı tespit edildi. Bu yüzden hibrit özellikler gösteren bir deprem süreci yaşandığı düşünülüyor” dedi.
Yılda 25 bin deprem açıklamasıyla devam eden Özmen, “Türkiye’nin genel deprem aktivitesine bakıldığında yıllık ortalama yaklaşık 25 bin deprem kaydedilir. Sındırgı bölgesinde ise yalnızca 3 ay içindeki bu ortalamanın yüzde 60’ına yakın bir miktar yaşandı. 6.1 büyüklüğündeki depremlerde yüzeyde tipik bir kırık izi gözlenmezken, ilk depremde yaklaşık 15 kilometre, ikinci depremde benzer bir boyutta olmak üzere toplam yaklaşık 30 kilometrelik bir kırılma meydana geldi. Bu süreçte yer yer 5–10 santimetrelik çökmeler de olabilir.”
Sındırgı’daki özellikle Simav Fay Zonu üzerinde gerçekleşen depremler, bölgenin tarihsel olarak yüksek deprem riski taşıdığını gösteriyor. Özmen, Simav Fayı’nın 7 büyüklüğe ulaşabilecek bir deprem üretme potansiyeli bulunduğunu belirtti.
Sındırgı Fayı konusu ise İTÜ Emekli Öğretim Üyesi ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz tarafından ele alındı. Tüysüz, son dönemde yaşanan depremlerin neden kaynaklandığının netleşmediğini ifade etti: “MTA, bu depremleri magma hareketiyle tetiklenen faylara bağlarken AFAD raporunda etkinliğin Sındırgı Fayı tarafından yaratıldığı ileri sürülüyor.”