Sındırgı depremleri: 16.216 sarsıntı ve karmaşık sismik süreçlerin izlerini inceleyin; etkileri, dinamikler ve güvenliğe dair kapsamlı bir analiz.

Sındırgı’da 10 Ağustos’ta 6,1 büyüklüğünde meydana gelen ana deprem sonrası sismik hareketlilik durmadı. AFAD verilerine göre, ilk büyük depremden bu yana bölgede 16.216 sarsıntı kaydedildi. 27 Ekim’de gerçekleşen bir başka 6,1 büyüklüğündeki depremle birlikte, 10 Ağustos’tan bu yana 4 ve üzeri büyüklükteki sarsıntı sayısı toplamda 74 olarak tespit edildi.
Yüzlerce deprem 3 büyüklüğünün üzerinde ölçülürken, binlerce küçük ölçekli sarsıntı hassas cihazlar aracılığıyla tespit edildi. İncelemeler, bölgede hem tektonik hareketlerin hem de magma sokulumlarının yol açtığı karmaşık bir sismik süreç yaşandığını gösteriyor. Bu durum, Sındırgı’daki depremlerin derin ile yüzeye yakın odaklarda meydana gelen hibrit özellikli sarsıntılar olarak sınıflandırılmasına yol açıyor.
İlk depremde yerin altında yaklaşık 15 kilometrelik bir kırık uzunluğu, ikinci depremde de benzer bir uzunluk tespit edildi ve toplamda yaklaşık 30 kilometrelik bir kırık hattı oluştuğu değerlendiriliyor. Bu süreçte bazı bölgelerde 5 ila 10 santimetre arasında çökmeler gözlemlendi.
Depremlerin merkez üssü Sındırgı ilçe merkezi ve çevre mahalleler iken, Balıkesir’in yanı sıra İstanbul, Manisa, İzmir, Bursa, Kütahya, Çanakkale ve Yalova illerinde de hissedildi. Özellikle Ege Bölgesi’nin kuzey hattı ile Marmara kıyılarında yaşayanlar, gece saatlerinde meydana gelen sarsıntılar nedeniyle zaman zaman evlerinden dışarı çıktı.