Siirt kültürü, dayanışmanın ışığında Emine Erdoğan’ın Siirt buluşmasıyla güçlenen birlik ve umut dolu bir duruş sunuyor.

Siirt Vakfı’nın himayesinde ve Siirtlilerle Buluşma etkinliği kapsamında Sultangazi Belediyesi Nikah Sarayı’nda bir araya gelen Emine Erdoğan, Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçilerle buluştu. Siirt halk oyunları ekibinin karşılama gösterisinin ardından Erdoğan, Siirt mutfağından örnekler ve yöreye özgü ürünlerin sergilendiği stantları gezdi. Konuşmasıyla katılımcıları Arapça selamlayan Erdoğan, geçen yıl Siirt Vakfı’nın bir organizasyonunda hemşehrileriyle buluştuğunu hatırlatarak, bugün de yine aynı samimiyet ve kardeşlik duygularıyla yan yana olmanın heyecanını paylaştığını ifade etti.
“Bu topraklarda milletimizin taşıdığı derin sevgi, türkülere ve şiirlere de yansır.” diyerek, Emine Erdoğan şair Cahit Külebi’nin Yurdum şiirinin dizelerini okuyarak Siirt’e olan bağlılığını vurguladı: İşte, biz de Siirt’i böyle severiz. Şehrin zarafetini ve bereketini Anlatan Erdoğan, “O, bizim sarp dağlarımızın başında var olan karlar ve nar tarlalarının eşsiz uyumuyla herkesi hayran bırakır. Bu topraklar, her kültürün, inancın ve dilin kendini evinde hissettiği bir ana kucağıdır.” sözleriyle Siirt’in ortak değerlerini öne çıkardı.
İstanbul’da doğup büyüyen Erdoğan, evlerinin kapısından içeri girenin kendini Siirt’te hissettiğini belirtirken, Siirt yemeklerinin kokusunun tencereden yükseldiğini ve aile geçmişinin Siirt’e olan bağlılığını nasıl güçlendirdiğini paylaştı. Ailesinin geleneklere olan hassasiyeti, misafirperverliğin ve komşuluk ilişkilerinin en nadide örnekleri olarak bu ziyaretlerde yaşandığını anlatan Erdoğan, çocukluk anılarının bugün yürüttüğü projelerin temelini oluşturduğunu söyledi.
“GÖSTERDİĞİNİZ KARDEŞLİĞİ HİÇ UNUTMADIK, UNUTMUYORUZ” diyerek vatanın her köşesinin bereketli topraklar sunduğunu belirten Erdoğan, Siirt’in din ve bilim insanları açısından önemli bir merkez olduğunu hatırlattı ve UNESCO Zaman Geçici Listesi’nde yer alan Işık Hadisesi gibi ilim mirasının bu topraklardan dünyaya yayıldığını söyledi. Anadolu’nun hazinelerini gün yüzüne çıkarmak amacıyla sürdürdükleri projelerden biri olan Türkiye Dokuma Atlası’nın, siirt dokumu ve mutfak kültürüyle güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, halkın desteğiyle ilerleyen bir ailenin birlikte hareket etmesi gerektiğini söyleyerek: “Gösterdiğiniz kardeşliği hiç unutmadık, unutmuyoruz.” cümlesiyle bu dayanışmanın altını çizdi. Konuşmasının ardından Siirt Vakfı Başkanı Zeki Akyüzlü halı takdim ederken, Erdoğan sergiyi gezdi, stantlardaki Siirt’e özgü yemekleri inceledi ve dokuma tezgahında şal şepik kumaşını keserek yerinde bir deneyim yaşadı. Program, aile fotoğrafı çekimi ve vedalaşmalarla sona erdi.
Programa katılanlar arasında İstanbul Valisi Davut Gül, Siirt Valisi Kemal Kızılkaya, Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, Siirt Vakfı Başkanı Zeki Akyüzlü ile Kadın Kolları Başkanı Selma Altınok yer aldı. Erdoğan’ın programda giydiği kıyafet, Siirt dokuması olan şal şepik kumaşından üretilmiş ve ince, çok bükümlü çözgülerle, bez ayağı yöntemiyle dokunmuş olarak dikkat çekti.