Seramik Sanatına Artan İlgi ve Günümüz Trendleri

Melisa Vardal –

Son yıllarda seramik kurslarına olan ilgi gözle görülür biçimde artış gösterdi. Seramik sanatçısı Seda Boy, atölyelerdeki bu yoğunlaşmanın temelinde insanların daha derin bir arayış içinde olmalarının yattığını vurguluyor. Günümüzün gündem yoğunluğu, iş hayatındaki tatminsizlik ve genel mutsuzluk hali, insanların üretmeye ve yaratıcılıklarını ortaya koymaya yöneltiyor. Sanatçı Duygu Faga ise bu ilgiyi, sosyal medyanın etkisi, el emeğine duyulan özlem ve kişisel üretimin verdiği haz ile açıklıyor. Ayrıca, Seramik ve Tasarım Merkezi (KTSM) adına konuşan Simge Abay, seramik atölyelerine olan ilginin insanların dokunma, üretme ve kendini ifade etme ihtiyacından kaynaklandığını belirtiyor.

‘Yemek takımı almak yerine kendileri yapmak istiyorlar’

Duygu Faga / Seramik Sanatçısı

Seramik sanatıyla ilgilenenlerin sayısı yaklaşık son on yılda artış gösterdi. Başlangıçta pastacılık ve fotoğrafçılık gibi alanlar popülerken, şu sıralar seramik ve pilates öne çıkıyor. Ünlü kişilerin seramikle ilgilendiği ve yaptıkları paylaşımlar, bu ilgiyi tetikliyor. İnsanlar, güzel kahveyi özel tasarımlı bardaklarda içmek istiyor ve bu da lezzeti bir kat daha artırıyor. Aynı durum, yemekler için de geçerli; birçok ünlü şef, yemeklerini özel tasarım tabaklarda sunuyor ve sanatçılarla işbirliği yapıyor. Bu artan talep, seramik sanatçılarının ve üreticilerin yüzünü güldürüyor çünkü insanlar, seramik bir form oluşurken gösterilen emeğin farkına varıyor ve bu sürecin ne kadar kıymetli olduğunu öğreniyorlar. Üretim aşamasında ortaya çıkan eserleri kullanmak ise, günlük yaşamda büyük bir keyif ve haz veriyor. İnsanlar artık hazır yemek takımı almak yerine, kendileri kurslara katılarak kendi tasarımlarını yapıp, bunları kullanmayı tercih ediyorlar. Türkiye’de çeşitli sempozyumlar, yarışmalar ve tanıtımlar düzenleniyor. Sosyal medyayı etkin kullanan genç kuşak, bu alanda yeni ve yaratıcı işler ortaya koyuyor. Umarım, seramik tutkusunun önü daha da açılır ve yeni nesil bu sanata yeni katkılarda bulunur.

‘Derdinden uzaklaşmanın en etkili yolu’

Seda Boy – Seramik Sanatçısı

Seramik sanatçısı olarak, nitelikli eğitim vermek en önemli önceliğim. ‘Yap geç’ veya ‘kopyala’ anlayışları, benim üretim ve öğretim biçimime uygun değil. Öğrencilerime, yeni fikirler ve tasarımlar üreterek kendi özgün çalışmalarını yapmaları konusunda destek veriyorum. Bu kadar yaygınlaşmak, hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratıyor. Toplumda, kolay olanı tercih etme eğilimi artarken, ahlaki değerler ve kaliteli üretim dikkate alınmıyor. Oysa benim gözlemlerime göre, bu alana yönelen kişiler genellikle zamanını anlamlı biçimde değerlendirmek isteyen, kendine yeni beceriler katmak isteyen bireyler oluyor. Bu tür üretimlere katılanlar, hem kendilerine zaman ayırmış oluyor hem de elle tutulur bir eser ortaya koymanın verdiği tatmini yaşıyor. İnsanların bu ilgisi, aslında iletişimi ve sosyalleşmeyi arttırmak, kendini ifade etmek ve ruhu beslemek için bir araç. Günümüzde ‘sanat terapidir’ ifadesi yaygın olsa da, gerçekten derdinden uzaklaşmak ve iç huzuru bulmak için en etkili yollar arasında yer alıyor.

‘Sanatseverler artık sadece izleyici değil’

Günümüz insanının dokunma, üretme ve kendini ifade etme arzusu, seramik atölyelerine olan ilgiyi artırıyor. Seramik, sadece bireysel bir terapi alanı olmanın ötesinde, insanlar arasında güçlü bağlar kurmayı sağlayan eşsiz bir platform sunuyor. Çamura dokunan eller, kişinin iç dünyasına ve çevresine daha duyarlı yaklaşmasını sağlıyor. Sanatseverler artık yalnızca eserleri izlemekle yetinmiyor; üretim sürecine katılmayı, sanatın bir parçası olmayı önemsiyor. Kale Grubu olarak, bu dönüşümün kültürel bir zenginlik olduğunu düşünüyoruz. Kurucumuz İbrahim Bodur’un sanata ve seramiğe olan derin sevgisi, bizim bu alandaki duruşumuzun temelini oluşturuyor. ‘İyi Bak Dünyana’ sloganıyla başladığımız bu yolculukta, seramiğin estetik değerinin ötesinde, yaşam kültürü ve toplumsal bilinç taşıyıcısı olduğunu savunuyoruz. Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM) çatısı altında başlattığımız “KTSM Mahallende” projesi, bu yaklaşımı sahaya taşıyan, daha katılımcı ve erişilebilir kılan özel bir platformdur. Amacımız, seramik sanatını atölye sınırlarının dışına çıkarıp, mahalleye, gündelik hayata ve komşuluk ilişkilerine entegre etmek ve böylece toplumun sanatla iç içe yaşamasını sağlamak.