Semanur Arslan Olayında Takipsizlik Kararının Yeniden Değerlendirilmesi ve Dosyanın Yeniden Açılması

Geçen yıl 20 Ekim’de yaşanan trajedide,Binicilik eğitmeni Semanur Arslan’nın hayatını kaybetmesi sonrası yapılan incelemeler sonucu ilk olarak takipsizlik kararı verilmişti. Olay sırasında evinde bulunan Ferhat D. ve Ezgi Ö., ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Ferhat D., Arslan’ı tanımadığını ve olay sırasında başka bir odada bulunduğunu öne sürerken Ezgi Ö. ise Arslan’ın kişisel sorunlar yaşadığını ve sık sık ağladığını belirtti. Ayrıca Arslan’ın cep telefonunda bulunan ve veda olarak değerlendirilen yazının dosyaya delil olarak girdiği belirtilmişti.

İlk soruşturma kapsamında yapılan otopsi ve toksikoloji raporlarının ardından, mevcut delil yetersiz bulunduğu gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mayıs ayında dosya için takipsizlik kararı vermişti. Kararda, telefonun imaj kaydının alınamaması ve HTS incelemesinde şüpheli görüşmenin tespit edilememesi gibi eksiklikler öne sürülmüştü. Ölüm sebebinin iç ve dış kanama olarak rapor edildiği ve Arslan’ın yazısının intihara delil sayıldığı vurgulanmıştı.

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI İTİRAZI Takipsizlik kararına aile ve bakanlık itiraz etti. Dosya Ankara 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’ne taşındı. Bakanlık, olayın ön incelemesinin yetersiz olduğunu ve Semanur Arslan’ın telefonunun incelenmediğini belirtti. Dilekçede, Arslan’ın taksi çağırdığı, çantasını ve eşyalarını salona koyduğu gibi ipuçları da öne sürülerek savcılığın süreci eksik yürüttüğüne dikkat çekildi. Ayrıca veda mesajının kaynağı ve hangi platformdan paylaşıldığının belirsiz olduğuna vurgu yapıldı.

VEDA MESAJININ KAYNAĞI YOK Avukatlardan Can Lafcı, mesajın kaynağı, saati ve IP bilgileriyle ilgili teknik verilerin dosyada bulunmadığını ve dijital incelemenin yetersiz kaldığını ifade etti. Otopsi ve ilgili raporlar dışında mağdurun yakın çevresinin ifadelerinin alınmaması, benzoilekgonin ve pregabalin gibi maddelerin etkilerinin değerlendirilmemesi de eleştirildi. Ayrıca olay yerinde ve çevresinde yapılan incelemelerin yetersiz olduğu savunuldu.

TAKİPSİZLİK KARARI KALDIRILDI Mahkeme, itirazları değerlendirerek Başsavcılığın takipsizlik kararını kaldırdı ve soruşturmanın eksik yönlerinin giderilmesi gerektiğine hükmetti. Elde olmayan cep telefonu içeriğinin ve veda mesajının hangi cihazdan elde edildiğinin araştırılması gerekliliği üzerinde duruldu. HTS kayıtları ile iletişim ağının ve aile yakınlarının ifadelerinin alınması, ayrıca DNA analizlerinin karşılaştırılabilir şekilde yapılması talep edildi. Böylece Semanur Arslan’ın ölümüne dair soruşturma yeniden açılarak derinleştirilmesine karar verildi.

İTİRAZIN ETKİSİ Avukat Can Lafcı, dosyanın derinleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, özellikle telefon verilerinin, platform bilgilerinin ve IP loglarının kamuya açık olmayan taraflarıyla ilgili teknik verilerin ortaya konulması gerektiğini söyledi. Aile, sürecin sadece intihar veya cinayet yönünde değil, tüm yönleriyle aydınlatılmasını talep ediyor. Kadın cinayetleri ve yüksek katlı binalardan düşme olaylarının gittikçe artması nedeniyle sürecin titiz bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti.