Samanyolu Merkezindeki kara delik rüzgarlarıyla soğuk gazların gizli boşluklarını keşfedin. Bilimsel içerik, merak uyandıran konularla dolu.
Samanyolu Galaksisi’nin merkezinde varlığına inanılan kara delik, yıllardır bilim dünyasının merak konusuydu. Arayışlar sonunda elde edilen ilk önemli sonuçlar, arXiv’e düşen ön çalışmalarla kamuoyuna aktarıldı. Elde edilen bulgular, çevresindeki soğuk gaz bulutlarında huni biçimli büyük bir boşluğun varlığını gösteriyor; burada madde, kara delikten fışkıran sıcak plazma rüzgârlarının etkisiyle itilmiş gibi görünüyor. Bu keşif, galaksinin merkezindeki dinamikleri anlamada kilit rol oynayabilir.
Kara delikler her şeyi yutmaz, bazen püskürtür Bilim dünyasında yaygın kanının aksine, kara delikler yalnızca emici değildir. Çekim gücü, maddeyi yoğun bir akresyon diski halinde toplarken, diskten bazı gazlar tamamen yutulmaz; manyetik ve radyasyon etkileriyle uzaya doğru püskürtülür. Bu rüzgârlar, evrenin en güçlü enerjilerini barındırır; galaksilerin gelişimini etkileyerek yeni yıldız oluşumunu baskılayabilir, gazın sıcaklığını artırabilir ve galaktik ölçekte büyümeyi sınırlayabilir.
Samanyolu’nun merkezi bölgelerini incelemek uzun süre zor oldu çünkü kalın gaz ve toz tabakaları görüşü kısıtlıyordu. Ancak Şili’deki ALMA teleskobu bu engeli aşmayı başardı. Northwestern Üniversitesi’nden Lena Murchikova ve Mark Gorski, ALMA’nın beş yıllık verilerini güncel işleme teknikleriyle birleştirerek Sagittarius A* çevresindeki soğuk gazları, şimdiye kadar görülen en ayrıntılı haritalara dönüştürdü. Harita, soğuk gaz bulutlarında huniye benzeyen boşluğu gözler önüne seriyor ve NASA’nın Chandra X-ışını Gözlemevi ile karşılaştırıldığında bu boşlukla X-ışını emisyonlarının da örtüştüğü anlaşılıyor. Böylece kara delikten çıkan sıcak plazma rüzgârlarının soğuk gazı iterek bu boşluğu oluşturduğu güçlü biçimde kanıtlanıyor.
Bu çalışma, kara deliğin rüzgârlarına dair şimdiye kadarki en net kanıtı sunuyor olsa da bilim insanları hâlâ doğrudan kanıt istiyor: kara delikten çıkan parçacıkların hızını ölçmek. Ancak mevcut bulgular, Samanyolu’nun kalbindeki bu sessiz devin geçmişte olduğundan çok daha dinamik olduğuna işaret ediyor. Evrende merkezde esen bu görünmez rüzgârlar, galaksimizin kaderini derinden etkileyebilir.