Türkiye’nin sağlık ve teknoloji alanındaki büyük atılımlarını keşfedin. Yenilikçi projeler ve gelişmelerle geleceğin sağlık teknolojilerine tanıklık edin.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ülkemizin sağlık ve teknoloji sektöründeki gelişimine dair önemli açıklamalarda bulundu. 2017 yılında tıbbi cihaz ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yalnızca %23 seviyesindeyken, bugün bu oran %48’e yükselmiş durumda. Bu başarı, Türkiye’nin sağlık teknolojileri alanında gösterdiği kararlı ilerlemenin ve yerli üretim kapasitesinin arttırılmasının somut bir göstergesidir.
Kacır, Ankara’da düzenlenen ‘Ankara SanTek Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, teknolojinin global arenada büyük bir dönüşüm yaşadığını vurguladı. Yapay zekadan biyoteknolojiye, uzay teknolojilerinden yenilenebilir enerji kaynaklarına kadar birçok alanda yaşanan gelişmelerin, ülkelerin kaderini ve toplumların refah seviyesini doğrudan etkilediğine dikkat çekti. Kendilerinin de Sayın Cumhurbaşkanı liderliğinde, son 22 yılda güçlü bir Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi inşa ettiklerini belirtti. Bugün 106 teknoparkta, 11.500’den fazla girişim ve proje yer almakta; yaklaşık 1600’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezi, sanayicilerimize yüksek katma değerli ve yenilikçi ürünler geliştirme imkânı sunmaktadır.
Kacır, açıklamalarında şu detaylara değindi: ‘Ulusal teknoloji hamlesi vizyonumuzla, teknolojiyi yalnızca tüketen değil, aynı zamanda kritik alanlarda kendi çözümlerini üreten ve küresel rekabette söz sahibi bir Türkiye inşa etmeyi hedefliyoruz.’
Son 22 yılda, TÜBİTAK’ın burs ve destek programları aracılığıyla toplamda 34 milyar lira tutarında finansal destek sağladıklarını belirten Kacır, ‘Medikal sektördeki üretim ve teknolojik gelişmeler, birbirinden ayrı unsurlar değil; tam tersine, birbirini tamamlayan ve güçlendiren unsurlardır’ dedi.
Bu bağlamda, medikal alandaki fikirlerin ürün haline gelme sürecinin, uzun soluklu mühendislik, tasarım, prototipleme ve deney aşamalarını içerdiğine vurgu yaptı. TÜBİTAK ve diğer destek mekanizmaları aracılığıyla, sağlık alanında pek çok yenilikçi ürünün geliştirilerek ticarileştirildiğine de dikkat çekti.
Kacır, sağlıkta yerli üretim ve teknolojiyi destekleme alanında kaydedilen ilerlemeleri detaylandırdı. ’Bugüne kadar 73 Ar-Ge merkezi ve teknoparkımız bünyesinde 893 girişim, sağlık alanında araştırma ve geliştirme projelerine imza attı. 2016’da imal edilen ilaçların yerli üretim oranı, kutu bazında %75 ve değer bazında %42 seviyelerinde iken, geçtiğimiz yılın ilk yarısında bu oranlar sırasıyla %90 ve %56’ya yükseldi.
Benzer şekilde, tıbbi cihazlarda ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2017 yılında %23 iken, günümüzde %48 seviyesine ulaşmış durumda. Önümüzdeki dönemde, TÜBİTAK, üniversiteler ve Sağlık Bakanlığı iş birliğiyle, ülkemizin bilimsel araştırma altyapısını daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Kacır, sözlerine şu şekilde devam etti: ‘Kamu alım stratejilerimizi uzun vadeli kalkınma hedeflerimizle uyumlu hale getirerek, yerli üretimi ve Ar-Ge yatırımlarını teşvik edeceğiz ve böylece Türkiye’nin küresel arenadaki konumunu güçlendireceğiz.’
Programın sonunda Bakan Kacır, çeşitli sektör temsilcilerinin yer aldığı stantları gezerek, ürünler hakkında detaylı bilgiler aldı ve sektör temsilcileriyle birebir iletişim kurdu.