İnsana düşen görev
çalışmak, helali aramak, sonra da
gönlünü Rabbine teslim etmektir.
“Rızık koşmaz, nasip ulaşır.”
İnsan çoğu zaman hayat telaşına kapılır. Daha çok kazanmak, daha uzun yaşamak, daha fazlasına sahip olmak için didinir durur. Oysa bilmez ki, rızkı da ömrü de Rabbimizin ilminde yazılıdır.
Kur’an bize şöyle hatırlatır:
“Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın.” (Hud, 6)
Aç kalma korkusu, yarına yetişememe endişesi aslında şeytanın vesvesesidir. Çünkü Allah, kulunun rızkını takdir etmiştir. İnsana düşen görev çalışmak, helali aramak, sonra da gönlünü Rabbine teslim etmektir.
Rızkın telaşı insanı helale değil, harama sürükler. Ömrün kaygısı ise insana yaşamı unutturur. Hâlbuki ömrümüzün her nefesi bize emanettir; sayısı bellidir, uzatıp kısaltacak olan yalnızca Allah’tır.
O halde, telaş etme kardeşim!..
Çalış, alın terini dök, elinden gelen gayreti göster. Fakat kalbini hırsa, gözünü harama teslim etme. Bil ki rızık da ömür de senin değil; Rabbine aittir.
Asıl mesele, ömrümüzü hayırlı kılmak ve rızkımızı helal yoldan kazanmaktır. Çünkü sonunda bize sorulacak olan ne kadar çok yaşadığımız veya ne kadar mal topladığımız değil, nasıl yaşadığımızdır.
Allah’ım, rızkımızı helal, ömrümüzü hayırlı eyle.
Kalbimize kanaat, dilimize şükür, hayatımıza bereket ver.
Her nefesimizi sana kullukla, her lokmamızı helalle doldurmayı nasip et.
Âmin.