Ramazan ayında yumurta fiyatlarındaki dalgalanmalar ve güncel durum hakkında detaylı bilgiler. Yumurta piyasasındaki son gelişmeleri keşfedin.
Ramazan ayı boyunca yumurta fiyatlarında yaşanan sert yükseliş, son dönemlerde kayda değer bir düşüşe geçti. Birkaç ay öncesine kadar piyasada 180 TL seviyesinde satılan 30’lu büyük boy (L) yumurtanın fiyatı, kısa sürede 150 TL’ye gerilemişti. Günümüzde ise aynı boy yumurta fiyatları 130 TL civarında seyrediyor. Tüketiciler, özellikle 30’lu yumurtada boyut ve kaliteye göre fiyatların 100-120 TL seviyelerine kadar düştüğünü gözlemliyorlar. Bu değişiklikler, hem tüketici hem de üretici açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Ticaret Bakanlığı, iç piyasada yaşanan fiyat artışını engellemek amacıyla önemli bir adım attı. Geçtiğimiz aylarda yumurta ihracatını kısıtlamaya yönelik kararlar alındı. Bu bağlamda, ihracata giden yumurta miktarını azaltmak amacıyla ihracat fon kesintisi tutarını 0,5 dolardan 1,5 dolara yükseltti. Böylece, piyasalarda arzın artırılması ve fiyatların istikrara kavuşması hedeflendi.
Bir hafta önce toptan satışlarda, tanesi 3,60 TL olan duble (büyük boy) yumurtanın fiyatı 3,35 TL’ye gerilemişti. Aynı zamanda, anaç tavuklardan alınan ve kalite sınıfı olarak duble olarak adlandırılan yumurta fiyatları 3,50 TL’den 3,25 TL’ye düştü. Öte yandan, küçük boy kılavuz yumurta fiyatı 55 kuruşluk artışla 1,65 TL seviyesine çıktı. Bu farklılıklar, piyasada arz ve talep dengesindeki değişimlere bağlı olarak ortaya çıktı.
Fiyatların neden düştüğü konusunda çeşitli görüşler öne sürülüyor. Özellikle ihracat kısıtlamasının bu duruma katkıda bulunduğu düşünülüyor. Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu ve Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Başkanı İbrahim Afyon, konuyla ilgili detaylı analizler yaptı. Bu uzmanlar, fiyat dalgalanmalarının temel nedenlerini ve piyasadaki gelişmeleri değerlendirdi.
YUM-BİR Başkanı İbrahim Afyon’un açıklamalarına göre, Ramazan ayı öncesinde 30’lu büyük boy (L) yumurta fiyatları 180 TL’nin çok üzerine çıkmıştı. Ramazan boyunca talepte artış ve kuş gribi nedeniyle üretimin azalmasıyla fiyatlar 180 TL’den 230 TL seviyelerine yükseldi. Ancak, kuş gribi nedeniyle üretimden çekilen tavuklar tekrar üretime başladı. Ayrıca, ihracata gitmesi gereken yumurtalar iç piyasaya yönlendirilmedi. Bu gelişmeler, piyasada arz fazlası oluşmasına ve fiyatların düşmesine neden oldu. Afyon, şu anda zarar seviyesinde satışların yaşandığını ve üreticilerin zarar ettiğini belirtti. İhracat için üretilen yumurtaların satışa devam etmesi halinde, fiyatlarda istikrar sağlanabilir.
Afyon, “Market ve nihai satıcılar, kar marjlarını dikkatli bir şekilde gözden geçirmeli. Üreticiden çıkan fiyat ile market fiyatları arasındaki makas oldukça açık. Bir zamanlar bazı satıcılar 200 TL’nin üzerinde yumurta satışı yaptı. Şu anda ise fiyatların düşmesi, üreticilerin zararını azaltmak ve sürdürülebilirliği sağlamak adına önemli. Yaz aylarında stoklama zorluğu yaşanmadığında, fiyatların daha makul seviyelerde seyretmesi bekleniyor” dedi.
TÜKONFED Başkanı Aydın Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, artan et fiyatları nedeniyle vatandaşların yegane hayvansal proteini olan yumurta fiyatının arz ve talep dengesine göre belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Ağaoğlu, “Nasılsa talep çok, yurtdışında da talep var ve ABD’de kuş gribi nedeniyle üretim azaldı, fiyatları artırmak etik değil. Vatandaş, yumurta tüketememeye başladı ve bu da ihracatta hedeflenen sonuçların alınamamasına yol açtı. Bu nedenle fiyatlar, piyasadaki gerçek arz ve talep durumuna göre düzenlenmelidir” ifadelerini kullandı.
Ağaoğlu, “Bazı marketlerde 30’lu yumurta fiyatlarının 100-120 TL arasında olduğunu, bazı marketlerde ise 170-180 TL civarında olduğunu gözlemledim. Yumurta, çabuk bozulabilen bir ürün olduğundan, raf ömrü süresince tüketilmemesi halinde israf kaçınılmazdır. Bu nedenle, üretici ve satış noktaları fiyatları makul seviyelerde tutmak zorunda. Tüketici ile fiyat konusunda sıkı pazarlık yapılmamalı” dedi. Ayrıca, iç piyasadaki yumurta arzının ihracata yönlendirilmesi konusunda da dikkatli olunması gerektiğine vurgu yaptı. Bu yaklaşım, ürünlerin bozulma riskini azaltacak ve piyasada istikrar sağlayacaktır.