DOLAR
41,2619
EURO
48,5016
ALTIN
4.824,82
BIST
10.449,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
27°C
İstanbul
27°C
Parçalı Bulutlu
Salı Parçalı Bulutlu
28°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
28°C
Cuma Parçalı Bulutlu
27°C

Pismis 24-1: Evrenin İçindekini Parçalayarak Görenlerin Gözyaşıyla Aydınlanan Dev Kütleler

Pismis 24-1: Evrenin sırlarını parçalayarak görenlerin gözyaşında aydınlanan dev kütleler ve bilimin büyüleyici keşfi.

Pismis 24-1: Evrenin İçindekini Parçalayarak Görenlerin Gözyaşıyla Aydınlanan Dev Kütleler
08.09.2025 16:42
A+
A-

Bu yeni görüntü, Webb’in NIRCam kızılötesi kamerası kullanılarak kaydedildi ve sonradan sahneyi daha anlaşılır kılmak için renklendirme yapıldı. Fotoğrafın merkezinde yer alan dev yıldız, Pismis 24-1 olarak adlandırılır. Görünürde tek bir yıldız gibi dursa da, aslında birbirine yakın iki yıldızın birleşiminden oluşur ve Güneş’ten yaklaşık 140 kat daha fazla kütleye sahiptir.

Yıldız kümesinin alt kısmında, Güneş’ten sekiz kat daha sıcak olan genç yıldızlar bulunmaktadır. Onlar çevrelerindeki gaz ve tozla çevrili bir bulutsuya hayat verir ve bu bulutsunun duvarlarını yakıcı radyasyonları ve yırtıcı yıldız rüzgarlarıyla oyarlar. Sonuç olarak, bulutsunun iç kısmında dev bir kozmik mağara sergilenir. En yüksek zirvelerin beyaz ışıkla aydınlanan bölgeleri, yıldız ışığının ince gaz ve toz katmanlarına çarpmasıyla parlamasının bir sonucudur.

KAOSTAN DOĞAN DÜZEN Bulutsular, yerçekiminin etkisiyle gaz ve toz kümelerinin çökmesiyle yıldız doğum merkezlerini oluşturur. Yeterince yoğunlaşan bölgeler nükleer füzyonla ateşlenerek yeni yıldızlara hayat verir. İlginç olan şey, doğan yıldızların bulutsunun geri kalanını etkilemeye başlamasıdır. Hidrojeni iyonlaştırıp daha fazla sıkışma yaratarak yeni yıldız oluşumunu tetiklerler. Böylece yıldız doğumları, zincirleme bir etkiyle gökyüzünde devam eder.

Webb’in çektiği bu görüntü, bulutsunun yalnızca küçük bir bölümünü kapsıyor. Kadraja giren en yüksek kozmik zirve, tam olarak 5,4 ışık yılı uzunluğundadır. Sadece o zirvenin ucunu düşünün: Güneş Sistemi’ni yan yana 200’den fazla kere sığdırabilecek kadar geniş bir alan üzerinde yer alır. Bu bağlamda, elde edilen kare ne kadar şaşırtıcı ve büyüleyici olduğunun altını bir kez daha çizer.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.