DOLAR
41,6053
EURO
49,0154
ALTIN
5.186,77
BIST
11.081,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
25°C
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
22°C

Pekin+30 Çerçevesinde Kadınlar ve Sürdürülebilir Kalkınma: Yatırımların Önemi ve Küresel Perspektifler

Pekin+30 çerçevesinde kadınlar için yatırımların önemi ve sürdürülebilir kalkınma çabalarına global perspektifler.

Pekin+30 Çerçevesinde Kadınlar ve Sürdürülebilir Kalkınma: Yatırımların Önemi ve Küresel Perspektifler
22.09.2025 08:42
A+
A-

Gelecek öngörüleri, 2030’a gelindiğinde bile kadın ve kız çocuklarının aşırı yoksulluk içinde kalma riskinin sürdüğünü gösteriyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları özellikle SKA 5 kapsamında kayda değer ilerlemenin güçleşebileceğine işaret ediyor; bu durumun en somut göstergesi, 2020’den bu yana kadınlarda aşırı yoksulluğun yaklaşık %10’luk sabit durumunu sürdürmesidir. Çatışmalar ise kadınlar ve kız çocukları için giderek daha öldürücü hale geliyor; bugün yaklaşık 676 milyon kadın ve kız çocuk, çatışmaların etkisiyle doğrudan veya yakından karşı karşıya yaşama tehditiyle baş başa.

2024 yılında birçok kadının gıda güvenliği orta ve ileri düzeyde tehdit altında kaldı; küresel düzeyde 64 milyonun üzerinde kadın, erkeklere göre daha yoksun bir konumda bulunuyor. İklim değişikliği, 2050’ye kadar 158 milyon kadını daha yoksulluğa sürükleyebilir; bu kadınların neredeyse yarısı Sahra Altı Afrika’da yaşıyor. Yapay zeka gibi teknolojiler, erkeklere göre kadınların işlerini kaybetme riskini artırabilir ve özellikle genç ile eğitimli kadınlar bu etkiden daha çok etkilenebilir. Dünya genelinde savunulan harcamaların 2,7 trilyon dolarla silahlar üzerinde yoğunlaştığıysa, toplumsal cinsiyet eşitliğinde hâlâ 420 milyar dolarlık bir boşluk bulunuyor.

Cinsiyete dayalı dijital uçurum kapatılırsa, 2050’ye kadar 30 milyon kadın ve kız çocuğu aşırı yoksulluktan çıkabilir ve 42 milyon daha gıda güvenliğine kavuşabilir. 2030’a kadar 1,5 trilyon dolar ve 2050’ye kadar toplamda 100 trilyon doların üzerinde GSYİH artışının potansiyeli bulunuyor. Ayrıca bakım, eğitim, yeşil ekonomi ve sosyal koruma odaklı müdahaleler 2050’ye kadar 110 milyon kadının aşırı yoksulluktan kurtulmasına yol açabilir ve bu süreçte ~342 trilyon dolarlık ekonomik geri dönüş öngörülüyor.

İyi uygulamalar tarafında ise yeterli yatırım gerçekleştiğinde toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmanın mümkün olduğu vurgulanıyor. Yatırımlar sonucunda kız çocuklarının okul tamamlama olasılığı yükseliyor; anne ölümleri 2000-2023 arasındaki dönemde neredeyse %40 azaldı. Son yıllarda dünya genelinde 99 yeni veya iyileştirilmiş yasa, kadınların haklarını güçlendirdi ve ayrımcılığı azaltmayı hedefledi. Ülkelerdeki kapsamlı tedbirler (yasalar, politikalar, kurumsal mekanizmalar, veri, önleme, hizmetler ve bütçeler) yakın partner şiddeti oranlarını pek çok ülke için 2,5 kat daha düşük seviyeye çekiyor. Ayrıca iklim müzakerelerinde kadınların liderliği son on yılda iki katından fazla artış göstermiş olup, 2015’teki temsil oranı 10’da 1 iken 2024’te yaklaşık 4’de 1’e yükseldi; ancak bu da hâlâ ideal düzeyin çok uzağında bir durum olarak niteleniyor.

6 öncelikli alan ve bunlara paralel olarak UN Women İcra Direktörü Sima Bahous’un açıklamaları, toplumsal cinsiyet eşitliğine yatırımların yalnızca sosyal bir hedef olmadığını, aynı zamanda ekonomi ve toplumları dönüştüren stratejik bir hamle olduğunu vurguluyor. Bu alandaki ilerlemeyi hızlandırmak için dijital devrim, bakım emeği ve ekonomisi, şiddetin sona erdirilmesi, iklim adaleti, karar alma mekanizmalarına eşit katılım, insani krizler, güvenlik ve barış inşası gibi altı öncelik esas alınmalı ve genç kadınların sesinin bu süreçlere daha güçlü yansıması sağlanmalıdır. Bu taahhütler, Pekin+30 Eylem Planı ekseninde daha hızlı uygulanabilirlik için tartışılıyor.

Beş yıl kaldı sözüyle Li Junhua, 2030 hedeflerine ulaşmanın kritik bir dönemeçte olduğuna dikkat çekiyor ve 2025 Durum Raporu’nun toplumsal cinsiyet eşitliğinin kazanımlarını net biçimde özetlediğini ifade ediyor. KADINLAR NEREDEYSE GÖRÜNMEZLER söylemiyle öne çıkan GMMP raporu ise haber medyasında kadınların temsiliyetinin halen sınırlı olduğunu ortaya koyuyor. Kadınlar haber konularının ve kaynaklarının yalnızca %26’sını oluşturuyor; şiddet ve toplumsal cinsiyet kalıplarına karşı çıkan içeriklerin oranı ise oldukça düşükt. Yine de geleneksel haberlerde kadın muhabir oranı %41’e yükselmiş durumda; bu, kadınların haber üretebildiği ve haber konularında da daha görünür olduğu bir ilerlemeye işaret ediyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.