Patara Antik Kenti ve Antik Su Yolu’nun tarih dolu hikayesini keşfedin. Muhteşem mühendislik harikasıyla antik dünyanın izinde unutulmaz bir yolculuk yapın.
Antalya’nın Kaş ilçesinde yer alan ve yaklaşık 22 kilometrelik uzunluğuyla bölgenin en etkileyici tarihsel yapılarından biri olan su yolu, Helenistik dönemde inşa edilmiştir. Roma İmparatorluğu zamanında ise Vespasian döneminde kapsamlı restorasyonlar görmüş ve bu dönemden itibaren kullanımı devam etmiştir. Bu tarihi su yolu, Patara Antik Kenti’nin su ihtiyacını karşılamak amacıyla, bölgenin doğal su kaynaklarından kente kadar uzanan oldukça karmaşık ve üstün mühendislik özellikleriyle donatılmıştır.
Su, bölgedeki Bodamya adıyla bilinen ve günümüzde İslamlar olarak anılan bölgeden alınmakta olup, yaklaşık 22 kilometrelik bir güzergâh boyunca, açık ve kapalı kanallar, kemerler ve özel yapım delikkemerler aracılığıyla Patara Antik Kenti’ne ulaştırılmaktadır. Bu suyun ulaşımında, delikkemer adı verilen ve 200 metre uzunluğundaki, ortasında delikler bulunan taş ve kaya bloklardan oluşan devasa yapılar önemli rol oynamaktadır. Roma dönemine ait bu yapı, özellikle ters sifon sistemiyle suyun vadiler aşarak kente ulaşmasını sağlayan mühendislik harikasıdır.
Aktaş, bu yapının çalışma prensibine ilişkin detayları şu şekilde açıklamaktadır: Delikkemer yaklaşık 170 metre rakımdan 140 metre rakıma suyun aktarılmasını sağlayan, toplamda 190 metre uzunluğunda ve 9,5 metre yüksekliğinde büyük bir kemer yapıdır. Bu yapı, özellikle ters sifon sistemiyle suyun vadilerin altından, yüksek basınç ve özel mühendislik teknikleriyle geçmesini mümkün kılar. Vadinin başlangıcında inşa edilen su deposundan, borular ve kemerler aracılığıyla su, karşıdaki vadinin karşısına geçer ve burada da yeni bir depo ile toplanır. Bu sayede su, kente ulaşırken herhangi bir kayıp yaşamadan yüksek basınçla ve kontrollü bir şekilde ilerler.
Su, kent kapısına ulaştığında, burada kurşun borular aracılığıyla, kente giriş kapısının önünde bulunan bir pencereden, suyun adeta bir perde gibi akması sağlanır. Bu görsel şölen, sadece pratik bir su aktarım sistemi değil, aynı zamanda dönemin imparatorluk gücünü ve mühendislik kabiliyetlerini vurgulayan bir propaganda aracıdır. Aktaş, bu yapının günümüzde yeniden özgün haline uygun şekilde canlandırılması ve suyun görsel ve ses efektleriyle ziyaretçilere yaşatılması için çalışmalar yürüttüklerini belirtiyor. Bu sayede, hem tarih bilincini güçlendirmek hem de bölge turizmine yeni bir soluk kazandırmak amaçlanmaktadır.
Tarihi su yolu, bölge halkı ve turistler tarafından büyük ilgi görmektedir. Çevre halkı, her yıl düzenlenen yürüyüş ve festival etkinlikleriyle bu tarihi güzergâhı yaşatmakta, suyun izlerini takip ederek Patara Antik Kenti’ne ulaşmaktadır. Bu yürüyüşler, hem bölgenin doğal güzelliklerini keşfetmek hem de bölge tarihini yakından tanımak açısından önemli bir fırsattır. Ayrıca, suyun tarihsel yolculuğunu anlatan bilgilendirme panoları ve rehberler eşliğinde, ziyaretçiler antik dönemin mühendislik harikalarını yakından görme imkânı bulmaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle, bu eşsiz su yapısının aslına uygun şekilde yeniden canlandırılması ve ziyaretçilere görsel ve işitsel deneyimler yaşatılması hedeflenmektedir. Ayrıca, bu yapıların korunması ve turizme kazandırılmasıyla bölge ekonomisine önemli katkılar sağlanması planlanmaktadır. Bu tarihi su yolu, sadece bir mühendislik eseri değil, aynı zamanda bölgenin zengin kültürel mirasının en önemli parçalarından biridir ve gelecek nesillere aktarılması için büyük özenle korunmalıdır.