Parfüm fabrikasında Allen ve kaçış planlarının iddianamedeki çarpıcı detaylarıyla gerilim dolu bir inceleme.

Olay, Dilovası’ndaki Ravive Kozmetik iş yerinde meydana geldi ve 8 Kasım’da patlayan bir yangınla sonuçlandı. Patlama sonrasında hayatını kaybedenler arasında 65 yaşındaki Hanım Gülek ve Esma Dikan gibi isimler yer aldı; ayrıca 17 yaşındaki Nisa Taşdemir ve 16 yaşındaki Cansu Esatoğlu gibi genç çalışanların da aramızdan ayrıldığı bildirildi. Soruşturma kapsamında 11 şüpheli hakkında çeşitli suçlamalar söz konusu olurken, bazı sanıklar tutuklandı veya adli kontrolle serbest bırakıldı. İddianamede, şirket sahipleriyle yetkililerin “olası kastla öldürme” ve “nitelikli mala zarar verme” suçlarını üstlenebilecekleri yönünde ağır suçlamalar yer alıyor. Yaşanan olayın ardından SGK ve İŞKUR yetkililerinin ihmal nedeniyle açığa alındığı belirtildi.
İddianamede ayrıca sanıklar arasında 7 kez ağır hapis cezası talep edilenler olduğu gibi, 4 sanık için “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan uzun süreli cezalar isteniyor. Ayrıca bazı sanıklar hakkında “suçluyu kayırma” suçundan 5 yıl kadar hapis öngören ifadeler bulunuyor. İşçilerden Keriman Miskin’in beyanı, sigorta kapsamı dışında kalan çalışanların zorla çalıştırıldığını ve denetimlerin ise sıkıntılı bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor.
Yangının yaşandığı gün tesiste bulunan genç bir çalışan olan Z.H., olay anını şu sözlerle anlattı: kimyasal madde karışımlarıyla doldurulan tankerin önünde ekip çalışmalarını sürdürürken bir anda patlama meydana geldi. Bu esnada 16 yaşındaki çalışanların ciddi risk altında olduğu da paylaşılan bilgiler arasındaydı. Çalışan aileleri için acı denklemler devam ederken, cenazelerin DNA eşleşmesiyle teşhis edilmesi, ailelerin yasını daha da derinleştirdi.
İş yerinin sahibi ve yöneticileriyle ilgili kararlar, olaydan sonra büyük yankı uyandırdı. Kurtuluş Oransal’ın uzun süre cezaevinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi de iddianamede yer alan önemli bir gelişme oldu. Tanık ifadelerinde sigortasız çalıştırma ve evrensel olarak kötü çalışma koşulları gibi iddialar sıkça gündeme geldi. Mali müşavir M.Ç., firmanın resmi sahiplerinin İsmail ve Altan Ali Oransal olduğunu ve Kurtuluş Oransal’ın yasal yetkileri olmadığını belirtti; sigorta işlemlerinin ise gayriresmi yollardan yürütüldüğünü aktardı.
İddianamedeki kaçış planı ayrıntıları ise en çarpıcı bölümlerden birini oluşturuyor. Ali Osman A’nın yeğenlerini koruma bahanesiyle kaçış planları üzerinde çalıştığı ve “onlara avukatları devreye sokacağız” mesajını ilettiği iddia edildi. Onay Y., bu plan doğrultusunda ev ayarlamaları yapacağını anlatırken, İsmail Oransal’ın latop bilgisayarını teslim alıp avukatlarla ilgilenmesini istediğini ifade etti. Bu konuşmaların ardından yaşananlar, olayın sadece bir iş kazası olmadığını düşündürten ipuçlarıyla dolu.
Son olarak, ailelerin ve tanıkların anlattıkları, fabrikanın güvenlik, sigorta ve denetim eksiklikleri konusunda ciddi eleştirileri içeriyor. Mahkeme süreçlerinin ilerleyişi, olayla ilgili yeni bulguların ortaya çıkmasıyla birlikte devam ediyor. İddianamede yer alan pek çok ayrıntı, nasıl ki tek bir patlama sonucunda çok sayıda hayatı etkilediyse, aynı şekilde kurumsal ihmallerin de uzun vadeli sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.