Pankreas kanseri farkındalığıyla umut dolu tedavi yolculuklarını ve güncel başarıları anlatan bilgilendirici bir rehber.

Pankreas kanseri dünya genelinde her yıl 500 bini aşkın, Türkiye’de ise yaklaşık 8 bin kişiye tanı konuluyor. Bu hastalığın görülme sıklığı giderek artarken, 2030 yılı itibarıyla ölümle sonuçlanan kanser türleri arasında 4. sıradan 2. sıraya yükseleceği öngörülüyor. Ancak toplumsal farkındalık hâlâ sınırlı düzeyde. Pankreas Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında, hastalarla uzmanların katılımıyla düzenlenen söyleşide hastaların yaşam kalitesini artıran yenilikçi tedavi yöntemleri ve genel bilgiler paylaşılınca bilgilendirme ön planda tutuldu. “5 yıllık sağkalım yüzde 54’e ulaştı” ifadesiyle açılan bir oturumda Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, teşhis ve tedavide kaydedilen ilerlemelerin sağkalımı belirgin biçimde yükselttiğini vurguladı.
“Eskiden gördüğümüz oranlar ile bugün arasındaki fark çok büyük. 25 yıl önce ameliyatla tedavi edilen hastaların beş yıllık sağkalımı yaklaşık yüzde 12’lerdeydi; 10 yıl öncesinde bu rakam yüzde 35–40’a çıktı. En son çalışmalarda bu oran %54’e kadar çıktı. Bu da, ön tedavilerle hastaların kontrol edilip sağ kalım elde edilebildiğini gösteriyor. Cerrahi ve onkolojik tedavinin uyumuyla, belki ileride 10 yıl sonra %75 gibi rakamlar da mümkün olabilir.
“Kemoterapinin önemi” diyen Ceyhan, damar tutulumunun olduğu lokal ileri pankreas kanseri ya da sınırlı metastazlı hastalarda kemoterapinin uygulanması sayesinde ameliyat şansı doğabildiğini belirtti. Bu yaklaşım, geçmişte tedavide umutsuzluk olarak görülen hastalara bile umut kapısı aralıyor ve başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.
“Son 6 ayda diyabet tanısı” alanların riskinin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Mert Erkan, 50 yaş üzerindeki bireylerde son 6 ay içinde yeni diyabet ve buna eşlik eden kilo kaybı durumunda pankreas kanseri riskinin 150’de 1’e yükseldiğini ifade etti. Pankreas kanseri genellikle 60–70’li yaşlarda ortaya çıkarken, nadir durumlarda daha genç yaşlarda da görülebiliyor. Çocukluk çağında bile nadir formları olan bu kanser, günümüzde tiroid ya da karaciğer kanserleri gibi erken tanı olanakları sunabilir hale geldi.
“Erken tanı artık mümkün” görüşünü paylaşan Erkan, pankreasta kisti olan hastaların yakın takip edilmesi gerektiğini belirtti. Yeni tanı alan diyabetli hastalarda da pankreas kanseri için araştırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca geçtiğimiz 1,5 yıl içinde ortaya çıkan pankreas kanseri aşıları sayesinde durumun bugün dünden daha iyi olduğuna işaret etti.
34 yaşında ileri evre pankreas kanseriyle mücadele eden Hasan Karaduman, tanı ve tedavi sürecini anlatırken, yaşadığı zorlukları samimi bir dille paylaştı. Kararın zorlu anlarında da umudunu koruyabildiğini belirten Karaduman, ameliyatını ve sonrasında devam eden tedavilerini şu sözlerle özetledi: “Karın ağrısı nedeniyle başvurduğumda tanı konuldu ve bu haber beni şok etti. Ameliyat ve kemoterapi süreciyle yol aldık; kızım Melek adını taşıyan bir bebeğe sahip oldum.”
“Ameliyat edilemez” denmişti diyen 76 yaşındaki Fazilet Molla’nın öyküsü ise, azme bağlı bir başarı hikayesi olarak öne çıktı. 9 yıl süren hayatında, doktorunun öngörüsüne rağmen ameliyatla tedavi edilerek yaşamını sürdürdüğünü aktaran Molla, doktorların kendisine verdiği desteğin ve tedavinin yaşamındaki etkisini paylaştı.